Ankara’nın Mamak belediyesinin AKP’li meclis üyesi Esra Yılmaz, yolsuzluk tespit ettiğini belirterek istifa etti. Yılmaz, AKP’li belediye başkanı Murat Köse’ye de yüklendi.
Yılmaz, haziran ayı meclis toplantısında gündem dışı konuşma yapmak istemişti ancak kendisine izin verilmemişti.
‘Yolsuzluk tespit ettim’
AKP’li meclis üyesi, bir video yayınlayarak partisinden istifa ettiğini duyurdu. “Belediyede yolsuzluk tespit ettim. Dava açtım” diyen Yılmaz, ‘söz hakkı dahi gasp edildiği için’ istifa ettiğini kaydetti.
‘Akraba çetenizle baş başa bırakıyorum’
Yılmaz, AKP’li belediye başkanı Köse’ye de şu ifadelerle seslendi: “Sayın Köse, ben sizi tercihlerinizle baş başa bırakıyorum. Mamak Belediyesi‘ndeki akraba çetenizle, maşalarınızla, teşkilattan üstün iş adamlarınızla baş başa bırakıyorum. Yol yürüdüğüm değerli arkadaşlarıma hakkım varsa helal ediyorum.”
Esra Yılmaz’ın istifa açıklaması şöyle;
“Değerli Mamaklılar,
Dün Mamak Haziran ayı meclis toplantısında söz alıp bu konuşmamı yapmak istedim, olmadı. Şimdi evimden sizlerle aynı konuşmaları paylaşmak istiyorum. Belediye Başkanı Murat Köse, 2019 senesinin sonunda bir ay içinde açılmasını istediği ‘Gönül Çarşısı’na beni koordinatör olarak atadı. Mamak’ta yardıma ihtiyacı olan vatandaşlarımıza yönelik olan bu proje, bir hayır projesiydi.
Çarşıdaki sorumluluğumuz ve çalışma koşullarımız pandemi dolayısıyla iki katı artmışken, sayın Murat Köse beni arama gereği duymadan bana tebliğ etmeden özel kaleminin telefonuyla haber göndererek garip bir üslupla beni aniden izne çıkardı.
‘Başkanımız’ dedik sorgulamadık. O dönemde bir takım şaibeli dedikodular belediyemizde yayılmaya başlamış; bunları duyduğumda Üstlerime konuyu ilettim ve bu konularla ilgili önlem almamız gerektiğini bildirdim.
20 Nisan 2020 tarihinde çarşıyla ilgili bir dosya hazırlamam gerektiğine karar verdim. Sorumlu mercilere bilgi vererek tüm personelleri gönül içerisinde topladım. Projenin başından beri tıkır tıkır çalışan stok sisteminden veri alacakken sistemle oynandığı tespit edildi. Bunun üzerine manuel stok sayımı yaptırttım; ancak özel kalem müdürü tarafından görevlendirilen personel dosya hazırlamamızı ısrarla engellemeye çalıştı. Tüm zorlamalarına ve engellemelerine rağmen bu kardeşiniz dosyasını tamamladı. Dosya tamamlanınca bana yapılan bu saldırıların nedenini anladım. Tespit etmiş olduğum usulsüzlük ve yolsuzluk bundan sonra yargının işi.
Uzaklaştırıldığım süre içerisinde Gönül Çarşısı’nda ne yapıldı? Nerelere ürün gönderildi? Gıda eksikliği var mı? Söylentiler doğru mu? Bunları tespit etmeye çalışıyorken, cenaze işlerinde çalışan bir personel gelip seçilmiş belediye meclis üyesine hakaret, sinkaflı küfür, baskı, elektrikleri kesmek ve hatta kıyafetime dahi laf söyleyecek kadar densiz, hadsiz hatta fiziki şiddet uygulayacak kadar haddini aşmıştır.
Ben de yapabileceğim en doğru şeyi yaptım. Kendimi korudum. Bu iki personele dava açtım. Dava dilekçeme cevabınız daha da vahim. Yalan, iftira, dedikodu ve cımbızlanmış ifadelerle dolu. Yazık çok yazık.
Sayın Köse; kıyafetimi sorgulayacak kadar ileri giden personelimizin yanında durdunuz. Biz kadınlar siyaseti kıyafetimizle yapmıyoruz. Zekamız ve bilgimizle yapıyoruz. Biz kadınlar sizin konu mankenimiz değiliz. Sayın Köse ben sizi tercihlerinizle baş başa bırakıyorum. Mamak Belediyesi‘ndeki akraba çetenizle, maşalarınızla, teşkilattan üstün iş adamlarınızla baş başa bırakıyorum. Yol yürüdüğüm değerli arkadaşlarıma hakkım varsa helal ediyorum.
Dokuz yılımı verdim AK Parti’den işte bu yapıdan dolayı söz hakkım dahi gasp edildiği için istifa ediyorum.”