Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı’nın 3 Temmuz 2013 tarihli ‘Bu barajla demokrasi olmaz’ yazısının hemen ertesi gün ‘Baraj, golü engeller‘ yazısını yazmasının arkasından ‘Alo Fatih’ lakaplı Mehmet Fatih Saraç çıktı. Altaylı yazısında Saraç’tan “AKP’li arkadaş” diye bahsediyor.
Dün akşam internete sızdırılan ve Başbakan Tayyip Erdoğan ile dönemin Ciner Yayın Grubu başkan vekili Saraç arasında geçtiği öne sürülen konuşmada Erdoğan, Altaylı’nın ‘Bu barajla demokrasi olmaz’ başlıklı yazısını ‘çok çirkin’ bulduğunu söylüyordu. Saraç da Altaylı’yla konuşup ‘dengeleyici bir yazı yazmasını söyleyeceğini’ belirtiyordu.
Altaylı ilk yazısında Türkiye’deki gibi bir barajın hiçbir yerde olmadığını anlatmış. Altaylı şu ifadeleri kullanmış: “Düşünün ki, şöyle bir olasılık bile var. Seçime 10 parti girdi. Dokuz parti 9.9 aldı. Bir parti ise 10.9. 10.9 alan parti TBMM’deki sandalyelerin tamamına sahip oluyor. ‘Bu da olmaz canım’ diyebilirsiniz. Ama böyle bir olasılığa izin veren bir seçim sistemi olur mu Allah aşkına. Yüzde 10’luk seçim barajı en kötü ihtimalle yüzde 5’e indirilmediği takdirde Türkiye’de gerçek bir temsilden söz edilemez. Temsil yoksa demokrasi zaten yoktur!”

Altaylı’nın yüzde 10’luk seçim barajıyla ilgili yazısı Başbakan Erdoğan’ı kızdırıyor. Fotoğraf: Reuters
Erdoğan ne dediyse yeni yazıda var
Erdoğan, internete sızdırılan ses kaydında Saraç’a bu yazı için ‘saçma‘, Altaylı için de ’10 yıl önce aklı neredeydi‘ diyor. Erdoğan, yazının ülkenin istikrarına yakışmadığını öne sürüyor. Başbakan Erdoğan, Altaylı’nın bu konu konuşulduğu zaman kendisine hak verdiğini de belirtiyor.
Baraj değil duvar
Altaylı’nın bundan sadece bir gün sonra kaleme aldığı kendini affettirme yazısı ise, belli ki Saraç’ın kendisini arayarak şikayetleri aktarmasıyla yazılmış. Hatta Erdoğan’ın yaptığı istikrar vurgusu yazıda kendine epey bir yer bulmuş.
Altaylı’nın yazısına göre ‘AKP’li arkadaş’ –yani Fatih Saraç- kendisine “Yazını okuyan zanneder ki, yüzde 10’luk seçim barajını biz getirdik” diyor ve ekliyor: “Bizim kucağımızda bulduğumuz bir yasadır.” Bunun üzerine Altaylı, seçim barajının nasıl 12 Eylül ürünü olduğunu açıklamaya girişiyor.
‘Bir gün iner, ama o gün bugün değil’
‘AKP’li arkadaşın’ yasanın Türkiye şartları için bir gereklilik olduğunu vurgulyan sözlerini aynen aktaran Altaylı köşesini adeta onun -dolayısıyla Erdoğan’ın- istikrar argümanlarına bırakıyor. Sözlerin bir kısmı şöyle: “Bize göre Türkiye’nin en azından 2023’e kadar istikrarlı bir yönetime ihtiyacı var. Bu AK Parti olur, zor görünüyor ama belki ileride başka parti olur. (…) Bu yüzden baraj gerekli. (…) Şimdi barajın olmadığını düşün. Bugün Meclis’e girmek için bile aynı çatı altında toplanamayan siyasi partiler veya fikirler bir hükümet, bir koalisyon oluşturmak için nasıl birleşecekler? Ya birleşemeyecekler ya da toplumu rahatsız eden, siyasete güveni bitiren pazarlıklar, bakanlık pazarlıkları yağpılacak. Bunu mu istiyorsunuz seçim barajı insin diyerek?”
‘AKP’li arkadaş’, Altaylı’nın “Parti içinden seçim barajı inmeli diyenler var” sözlerine de şu yanıtı veriyor: “Elbet iner bir gün. Ama bugün o gün değil.”