En geç haziranda düzenlenecek seçimde yüzde 85’ten yüzde 40 civarına gerilemesi beklenen enflasyon ve TL’nin değer kaybetmeden yatay seyretmesi, iktidarın seçim propagandasında kullanacağı unsurlar olarak görünüyor. Yavaşlayan büyüme oranları ve istihdam seviyesinin nasıl korunacağıysa iktidar için riskli konulardan.
Enflasyonla ilgili genel beklenti önümüzdeki yılın ilk çeyrekte de baz etkisinin katkısıyla düşeceği yönünde. Reuters’ın üç ayda bir düzenlediği anketinde 2023’ün birinci çeyrek sonu için TÜFE beklentisi yüzde 57. Hükümet, 2023 sonu için yüzde 20’li seviyelerde enflasyon öngörüyor.
Reuters’a bilgi veren iki ekonomi yetkilisi seçim döneminde enflasyonu yüzde 40 civarında öngördüklerini söylerken, Reuters’ın başvurduğu dört ekonomist de mayısta enflasyonu ‘TL’de yeni değer kaybı olmadığı müddetçe’ yüzde 35-43 olmasını bekliyor.
Ekonomi yönetimi, döviz piyasasında spekülatif hareketlere son verdiklerini, ‘istikrarın’ sağlandığını ve önümüzdeki dönem de bu eğilimin devam edeceğini söylüyor.
Reuters’a bilgi veren üst düzey bir ekonomi yetkilisi, “Aralık itibariyle dikkat çekecek şekilde enflasyon düşecek. Seçim dönemine gelince enflasyon yüzde 40 civarında olacaktır. Yeni bir şok olmaması halinde elbette. Bu yüzde 37 olur, yüzde 43 olur ayrı ama bunu yüzde 40 gibi düşünmek lazım” dedi.
Üst düzey bir başka ekonomi yetkilisi de enflasyonun seçim döneminde yüzde 40’ın altında kalabileceğini belirterek, “Mayıs enflasyonu yüzde 36-39 gibi görünüyor. Bu tahminlere kamu tarafından fiyatı belirlenen alanlar da dahil” dedi.
Enflasyon ekimde yüzde 85,51’le zirveyi gördü. Enflasyon, yıllar sonra ilk kez TL değer kaybı kaynaklı yükseltici bir etkinin yaşanmayacak olması, baz etkisi ve sert yükselişlerin yerini sınırlı düşüşlere bıraktığı küresel enerji fiyatlarının destekleriyle gerileyecek.
Fiyat artışları devam edecek
Öte yandan enflasyonun yıllık bazda gerileyecek olması fiyatların artışın devam edeceği ve artış hızının düşeceği anlamına geliyor. Bu düşüşün seçmenin ekonomiye bakış açısını ne kadar değiştireceği de ayrıca takip edilecek bir konu.
Ekonomistler baz etkisi kaynaklı düşüşlerin sokakta hissedilecek bir etki yaratamayacağını ama enerji fiyatlarının ulaştırmada yansıtılan kısmı için her zaman fiyat düşüşü ihtimali olduğuna dikkat çekiyor.
Büyüme bu yıl yüzde 5,2-5,4 bandında olacak
Yetkililer büyümenin bu yılı yüzde 5 üzerinde olacağının da artık netleştiğini söylediler.
Bir ekonomi yetkilisi “En az yüzde 5 olmak üzere yüzde 5,2 ile yüzde 5,4 arasında büyüme mümkün” dedi.
Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte iç talep öncülüğünde yüzde 3,9 büyürken ilk dokuz ayda büyüme yüzde 6.2 oldu. Büyüme 2021’de yüzde 11,4, 2020’de yüzde 1,9 olmuştu.
Hükümeti en çok büyüme ve istihdam zorlayabilir
Öte yandan küresel resesyonda yavaşlayan ihracata rağmen ithalatın artmaya devam ediyor olması bu kapsamda büyümenin de yavaşlayacak olmasıyla bu yıl, istihdamın korunabilmesi için kritik olacak.
Aynı ekonomi yetkilisi, “Yılın son çeyreğinde, üçüncü çeyreğe göre daha düşük bir büyüme gelmesi muhtemel. Ama temel sıkıntı, mevcut şartlar altında gelecek yılın ilk çeyreği için görülüyor. Seçim öncesi özellikle istihdam sıkıntılı bir durum” dedi.
Birçok ekonomist güçlü ihracat performansı ve iyi geçen turizm sezonu sonrasında ekonominin iç ve dış talebin ikinci yarıda yavaşlama eğilimine girebileceğini bekliyordu. Bu eğilim üçüncü çeyrekte başladı ve beklenti, önümüzdeki dönemde devam etmesi yönünde.
Üçüncü çeyrekteki büyümenin bileşenlerine bakıldığında iç tüketimin kuvvetli seyri öne çıkarken dış talebinse büyümeye katkısının zayıflamaya başladı. Ekonomistler bu eğilimin önümüzdeki dönemde de devam edeceğini bekliyor.
TÜİK verilerine göre işsiz sayısı Ekim ayında bir önceki aya göre 57 bin kişi artarak 3,5 milyon kişi oldu. İşsizlik oranıysa aynı dönemde 0,1 puanlık artış ile yüzde 10.2’ye yükseldi.