İstanbul’un ünlü kebapçılarından Develi’nin bir restoranında üç buçuk yaşındaki Y.K.’ya asitle saldıran C.A. tutuklandı. Saldırının ayrıntıları, saldırganın kimliği son zamanların en inanılmaz hikayelerinden birini ortaya çıkardı.
Türkiye günlerdir geçen cumartesi akşamı Ataşehir’deki Develi Lokantası’nda yaşanan ‘asitli saldırı’yı konuşuyor. Hikâyenin ilk hali özetle şöyleydi: “Develi’nin Ataşehir’deki şubesinde, oyun odasına giren bir kişi çocukların üzerine asit döktü. Olay sırasında lokantanın kameraları bozuktu.”
Olayın duyulmasıyla ‘güvenlik’ tartışmaları başladı. Kamuoyuna açık, çocukların bırakıldığı bir bölümde önlemlerin daha yoğun olması gerektiği belirtildi.
Hedef küçük Y.K
Ardından, saldırganın tüm çocukları değil 3.5 yaşındaki Y.K.’yı hedef aldığı, küçük çocuğun gözünü kaybetme riski bulunduğu ortaya çıktı.
Bu tartışmalar sürerken Develi’nin avukatları dün basına açıklama yapıp saldırganın ‘tanıdık’ olduğunu, kimliği ortaya çıkınca herkesin ‘çok şaşıracağını’ söyledi.
Bu açıklamadan sonra akşam saatlerinde ‘saldırgan’ın yakalandığı haberi geldi. Habere göre zanlı, saldırıda hedef alınan küçük Y.K.’nın teyzesinin eşi, yani eniştesiydi.
İlgiyi kıskanmış…
Haberlerde adı C.A. olarak kodlanan zanlının polisteki ilk ifadesinde özetle şöyle dediği belirtildi: “Aynı yaşta çoçuğum var. Ancak aile Y.K.’ya daha çok ilgi gösteriyordu. Bende kıskançlık oldu. Evden içinde boya olduğunu sandığım spreyi aldım. İçinde asit olduğunu bilmiyordum. Amacım yüzüne sıkıp onu maskara etmek, küçük düşürmekti. Zarar vermek istememiştim.”
Mutlu aile fotoğrafları…
Peki 3.5 yaşında, eşinin yeğeni olan bir çocuğun hayatını, “Kıskandım” diyerek karartan ve kendisi de baba olan bu zanlı kimdi?
Önce C.A.’nın adının kodlanmamış hali hızla sosyal medyada yayıldı (Hukuki süreç devam ettiği ismi açık olarak vermiyoruz). Gözaltına alınıp emniyete götürülürken kameralara yansıyan görüntülerdeki kişi ‘C.A.’nın sosyal medyadaki fotoğraflarıyla aynıydı. İsim bu şekilde doğrulanabiliyordu.
C.A., uluslararası bir bilgisayar şirketinin pazarlama müdürü, Bilgi Üniversitesi’nde MBA programı mezunuydu. Profilde kısa bir gezinti, C.A.’nın çalıştığı firma adına uluslararası konferanslara katılan, çalıştığı sektörle ilgili yayınlara görüş veren bir kişi olduğunu gösteriyordu.
Adanalı şen kardeşler..
C.A.’nın sosyal medya profili, küçük oğluyla birlikte tatillerde, evde çekilen mutluluk taşan fotoğraflarla doluydu. Kimi fotoğraf yurt dışında, kimi bir kış tatilinde, kimi arkadaşlarıyla kahvaltıda çekilmiş fotoğraflardı. Anıların birçoğunda Y.K. ve annesi de vardı…
Fotoğraflardan birinde ise C.A’nın bir kolunda kendi oğlu bir kolunda Y.K. vardı. 2012 tarihli fotoğraf iki çocuk kastedilerek “Adanalı şen kardeşler” notuyla paylaşılmıştı.
Y.K.’nın uluslararası bir bankanın avukatı olan annesi I.G.’nin sosyal medya hesabı da Y.K.’yla birlikte çektirdiği onlarca fotoğrafla dolu. Bu fotoğrafların pek çoğunu ‘C.A’nın ‘beğendiği’ de görülüyor. Özetle sosyal medya etkileşimlerinden iki ailenin sürekli bir arada olduğu, birbirleriyle ilgili olumsuz bir durumun olmadığı izlenimi ediniliyor.
İki gün uyumamış
Soruşturmada son durum şöyle: C.A. tutuklandı. Olaydan sonrasına ilişkin kamera görüntüleri ortaya çıktı. DHA’nın haberine göre C.A.’nın eşinin “İki gün uyumadı. Ben çocuğa üzüldüğü için uyuyamadığını sanıyordum. Halbuki böyle bir olayın faili olduğu için uyuyamıyormuş” dediği öne sürüldü.
Ve son olarak da C.A.’nın Y.K.’yı oyun odasına annesiyle beraber teslim ettiği öğrenildi.
Ve Develi’nin savunması: Odaya götüren de enişte
Develi restoranları yönetim kurulu üyesi kardeşler Nuri Develi ve Ali Develi bugün bir basın açıklaması yapıp olaya lişkin yeni bilgileri paylaştı: “Hepimizin aklının almadığı bir olayın üzüntüsünü en derinden yaşamaktayız. Rezervasyonu yapan, minik yavrumuzla aynı masada oturan ve minik yavrumuzu annesiyle beraber çocuk odamıza teslim eden kişi eniştesiydi. Oyun odasında görevli arkadaşımız bu olayın aydınlatılmasının en büyük başrol oyuncularından biridir. O gün kameralar çalışıyordu. Biz bütün bilgisayarlarımızı emniyete teslim ettik. Zaten olayı işleyen kişi her şeyi itiraf etmiş. Bir baba olarak çok üzgünüz. Ailemiz çok üzgün. Tüm ekibimiz çok üzgün. Beş gündür uyumuyoruz.”
Tuhaf, ‘akıl almaz’ bir saldırının hikayesi ‘şimdilik’ bu kadar…