Bugün yaşanılan kavga İslamcılık/siyasal İslam kavgası değil. Öyle olsaydı, kavganın tarafı olarak ortaya çıkan Cemaat, bunca yıl nasıl olup da baştan karşı olduğu bir siyasal proje ile ortaklık yapabilmişti? Ayrışmanın temeli gibi gösterilen İslamcılık meselesi, olanca eleştirilerime rağmen, AKP’yi tutarlı bulduğum konulardan biridir. Sol liberallerden sağ muhafazakarlara kadar iktidar karşısına geçmiş herkesin iddiasının aksine AKP başından beri hiçbir zaman ‘İslamcı’ olduğunu, siyasal İslam’ı temsil ettiğini beyan etmedi. Ve bu konuda takiye de yapmadı.
Her şeyi yerli yerine oturtmak gerekiyor. Bir taraftan siyaseten mahkum etmenin argümanı olarak öne sürülen İslamcılık yakıştırması varken diğer tarafta buna yapılacak itirazı da hakaret gibi algılamaya müsait kavga ortamı oluştu. En önemlisi gerçeğin iptal edildiği hakikat duygusunun kalmadığı, bir akıl tutulması yaşanıyor. AKP’nin İslamcı olmaması bir itham değil bir siyaset tarzının doğru okuması, tanımlanması yönünde bir ilk tespit olabilir. AKP’yi İslamcı olduğu iddiası ile mahkum etmeye çalışmak ise Müslümanlığın bu ülkede gelecek ufku ile ilgili ciddi bir sorumluluktur.