Cübbelisi cübbesizi, tarikat şeyhi cemaat hocası, cihatçı selefisi bidatçı mollası, beşik ulemasıyla kulaktan dolma hurafecisi, üfürükçüsü muskacısı, yobaz ham softası ve bağnaz ‘urun söyletmen’cisi, alaylısı mekteplisiyle… İçtihat yani dini yorumlama kapısının kapandığına inanan kim varsa yürüdü üstüne…
Cumhurbaşkanı Erdoğan devreye girip ‘yettiniz artık’ diyene kadar, dar kafalılıktan ne çektiklerini ‘Ankara İlahiyat ekolü’ diye mimlenenlere sorun da görün.
En tarihselci, en yenilikçi ilahiyatçının bile kaçındığı sertlikte üstelik, “İslam’ın güncellenmesi” gerektiğini korkusuzca söyledi Cumhurbaşkanı.
Güncellenmesi gerekenin İslam değil, İslam’ın yorumu olduğunu açıklığa kavuşturdu gerçi dün.
Fakat ‘1400 sene öncede kalmış hükümlerin bugün uygulanamayacağı’ şeklindeki cesur görüşünde ısrar etti.
Ve denge anında değişti, yenilikçi ekollere düne dek hayal bile edemeyecekleri bir alan açıldı.