Abdüllatif Şener, öyle bir yan çizdi ki… Yıktı perdeyi, eyledi viran.
Şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemez halde, yan pala Zeydün’e döndü çoğumuz.
Fakat bazılarına da gün doğdu.
Kılıçdaroğlu’nun, CHP’yi yeni kitlelere açma ve helalleştirme açılımından rahatsız olanlar, zil takmış oynuyor.
Helalleşmenin, yenileşmenin, açılımın yanlış olduğunu kanıtlayan bir örnek bulmuşlar sanki. Şener’in, kendilerini haklı çıkardığını sanıyorlar.
‘Bunların hepsi böyle; menfaatleri bozulsun, anında satarlar, biz demiştik’ diye genellemezler mi bir de!
AK Parti saflarına geçen Mehmet Ali Çelebi, Metin Feyzioğlu, hatta Muharrem İnce örnekleri ne öyleyse! Onlar da içinden çıktıkları kesimdeki herkesi temsil ediyor mu?
CHP’deki değişim karşıtlarının hepsi böyle değil; Çelebi, Feyzioğlu, İnce bile aynı değiller, hayır.
Çelebi örneğinden hareketle genel yargılara varmak ne kadar yanlışsa Şener’i, herkese genellemek de o kadar haksız.
(…)
Ancak Şener’in güvenilmezliği, helalleşmeye inancı yıkıp sıfırlamadı. Olsa olsa kendi itibarını yerle bir etmiştir.
Ne gördüğünüz her sakallı, muhafazakârdır ne de her muhafazakâr, Abdüllatif Şener…