“Erdoğansız AK Parti, Erdoğansız Türkiye” projesine uşaklıktan giriyor, emperyalizme maşa olma karalamasından çıkıyorlardı.
Ne ajanlığı kalıyordu ağzını açanın, ne hainliği, ne darbeciliği, ne teröre yardım yatakçılığı, ne düşmanla işbirlikçiliği.
Mutlaka birilerinin kuklasıydı, kuklacısı da dış güç.
Erdoğan’ı en ufak eleştireni Türkiye’ye saldırmakla, devlet ve millete düşmanlıkla, davaya ihanetle, fitne çıkarmakla suçluyorlardı.
“Yalnız yürümeyeceksin” sloganlarıyla kıyım yapa yapa Erdoğan’ı yalnızlaştıran bu infaz timleri, kime bağlı olsa beğenirsiniz!
Berat Albayrak, sadece halayın başını çekmiyordu. Bu ayakların parti ve medyadaki kuluçka merkezini de kontrol ediyordu.
Erdoğan’la ters düşenin affı yoktu.
Hele “At izi it izine karıştı, Hak ile batılı ayırt etmek zorlaştı” diyerek gitmek, kimin haddine! Hayat hakkı tanımazlardı alimallah.
Haşa, Allah’a karşı gelmekle birmiş gibi din kardeşliğinden bile atar, İslam düşmanı ilan ederlerdi.