Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın darbe girişiminde rehin alındığı esnada kendisine ‘Fethullah Gülen’le görüşme’ teklifi yaptığını söylediği Tuğgeneral Hakan Evrim’in ifadesi ortaya çıktı.
Akıncı 4. Ana Jet Üssü Komutanı Tuğgeneral Hakan Evrim ifadesinde, ‘FETÖ/PDY’ ile bağlantısı olmadığını ve Gülen’i tanımadığını söyledi.
Darbe girişiminden haberdar olmadığını savunan Evrim, kendisine verilen bilgi doğrultusunda PKK’ya harekat için üste hazırlık yaptığını anlattı.
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ifadesinde Akar, darbe metninin Tuğamiral Ömer Harmancık tarafından “Komutanım, siz şunu bir okuyun ve bunu imzalayıp televizyonda okursanız her şey çok güzel olacak, herkesi alıyoruz, herkesi getiriyoruz” imzalatılmak istendiğini belirtmişti.
Bu sözlere “Kendinizi ne zannediyorsunuz? Siz kimsiniz? Topladığınızı söylediğiniz 2. Başkan, kuvvet komutanları nerede? Bakanlar nerede? Elinizde kim varsa getirin. Sizin başınız, kıçınız kim” diye bağırdığını aktaran Akar, bunun üzerine Hakan Evrim’in kendisine “Dilerseniz sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen ile görüştürürüz” gibi bir şey söylediğini bu sözlere “Ben kimseyle görüşmem” diyerek yanıt verdiğini anlatmıştı.
‘PKK harekatı için hazırlık yaptım’
Sözcü’den Asuman Araca’nın ulaştığı ifadeye göre Evrim, kendisinin de silahlı üç kişi tarafından rehin tutulduğunu öne sürdü.
Tuğgeneral Hakan Evrim ifadesine şu sözlerle başladı: “15 Temmuz tarihinde Harekat Komutanım Albay Ahmet Özçetin tarafından gece saatlerinde PKK’ya yönelik iç güvenlik harekatı yapılacağını, uçakların hazırlanması gerektiğini, Diyarbakır’dan uçakların üssümüze geleceğini söyledi. Bizde böyle rutin uygulamalar olduğu için bu durumu sorgulamadım ve uçakların hazırlanması emrini saat 14.00 sıralarında Bakım Komutanı Binbaşı Ersin Eryiğit’e verdim.
Akşam 19.00 sıralarında ben üste, bulunduğum sırada uçakların hazır olup olmadığına bakmak amacıyla dışarı çıktığımda rutinin dışında bir hareketlenme olduğu, 141. Filonun bulunduğu yerde sivil giyimli birkaç şahsın olduğunu gördüm. Diyarbakır’ın uçak ve pilotlarının da filoda olduğunu gördüm. Sonra uçaklar havalanmaya başladı. Televizyonlardan Ankara ve İstanbul’daki olayları izleyince bir sıkıntı olduğunu anladım ve 141. Filo’ya 22.00-23.00 gibi gittiğim sırada bir anda etrafımda sivil ve resmi kıyafetli silahlı askerler sardı. Harekat merkezi 143. Filo gazinosuydu. Eylemleri buradan yönetiyorlardı.”
‘Yakalanan komutanlar üsse getiriliyordu’
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal’ın kendisini aradığını ve Ankara’da neler olduğunu sorduğunu aktaran Evrim, “Benim ve kendisinin can güvenliği olmadığını söyledim. Yakalanan üst düzey komutanlar üsse getiriliyordu” dedi.
Üç kişi tarafından rehin alındığını söyleyen Evrim şöyle devam etti: “Saat 01.30 sıralarında karargahtaki odama yanımda bulunan üç kişi ile birlikte geçtim. Bu şahıslar, 2. Başkan Yaşar General (Güler), Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı ve şu anda ismini hatırlamadığım üst düzey rütbesinde komutanlarını aldıklarını söylediler ve Genelkurmay başkanını benim odama getirdiler. Beni makam odasından çıkardılar. Genelkurmay başkanının yüz kısmında hafif kızarıklık vardı. Karargah içerisinde silahlı kişiler çok fazla sayıda vardı. İstediklerini yapmak dışında başka bir çaremiz bulunmamaktaydı.”
‘Akın Paşa’ya mermi isabet etmişti’
Darbe girişiminin bir numaralı şüphelisi olduğu söylenen Akın Öztürk’ün etrafı sarılı bir biçimde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın olduğu odaya getildiğini aktaran Evrim, “Akın Paşa sol ayağının topuk kısmında mermi isabet ettiğinden yaralanma olduğunu söyledi. Öztürk’ün herhangi bir talimat verdiğini görmedim” dedi.
Evrim şöyle devam etti: “Yurtta Sulh Konseyi’nin kimler tarafından, nasıl, ne zaman ve hangi amaçla kurulduğu bilmiyorum. İlk defa TRT’de olay günü bu konseyden haberim oldu. Olay zaman dilimi içerisinde herhangi bir uçak silah veya başka bir mühimmat kullanmadım. Vatandaşların üsse geldiğinden haberim olmadı. Bu nedenle bunların nasıl ve ne şekilde öldüklerini bilmiyorum. Üssü ele geçiren grubun nizamiye kapısında elemanları vardı. Bunların ateş etmiş olabileceğini düşünüyorum.
FETÖ/PDY ile kesinlikle bir bağlantım bulunmamaktadır. Fethullah Gülen’i veya başka bir örgüt yöneticisini tanımamaktayım. Bunların işletmiş olduğu dershanelere gitmedim, yurtlarında kalmadım, evlerine gitmedim, bunlarla ilgili haberleri basın ve bize iletilen istihbarat bilgilerinden biliyorum. 1984 yılında Harp Okuluna girdiğim sırda ailem Ödemiş’te ikamet etmekteydi. Ben sınavlara İstanbul’da girdim. Ailem halen Ödemiş’te ikamet etmektedir. Benim kesinlikle böyle bir örgüt ile bağım bulunmamaktadır. Üssü ele geçiren grup ile anlaşılması üzerine askeri savcılık ile birlikte gelen kuvvetler beni de teslim aldılar. Suçlamaları kabul etmiyorum.”