Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’yi Kıbrıs harekatı konusunda 90 milyon avroluk rekor bir tazminata mahkum etti. Ceza, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devlet başvurusu sonucunda, AİHM’in Türkiye’yi mahkum ettiği 2001 tarihli karar için verildi. Böylece Türkiye, AİHM’den devletlerarası bir davada ilk kez tazminat cezası aldı.
Dışişleri Bakan Ahmet Davutoğlu’ysa, karardan bir gün sonra yaptığı açıklamada “AİHM’in Kıbrıs’la ilgili verdiği tazminatı ödemeyeceğiz. Bunun iyi niyetli bir karar olduğuna inanmıyoruz” dedi.
‘2001’deki karardan bu yana iyileşme yok’

AİHM’den rekor bir tazminat çıkabileceğini Türkiye basınında ilk kez DİKEN, 8 Mayıs 2014 tarihli 1’inci sayfasından duyurmuştu.
Tazminat cezası, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni 14 noktadan ihlalden suçlu bulunduğu 2001’den bu yana ‘davacı hükümetin Konvansiyon’un 41’inci maddesi uyarınca formüle edilen taleplerinin yerine getirmemesine‘ dayandırıldı.
30 milyon kayıplara, 60 milyon Karpaz’a
Tazminatın 30 milyon avroluk kısmı, 1974 Kıbrıs Harekatı’nda kaybolan 1456 kişinin ailelerine ödenecek. 60 milyon avroysa, Karpaz yarımadasındaki Rumlara verilecek. Türkiye’nin cezayı üç ay içinde ödemesi isteniyor. Türkiye bu karara uyması halinde, tarihinde ilk kez tanımadığı bir devlete tazminat ödemek zorunda kalacak.
Davutoğlu: Bağlayıcı değil
Ancak Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, kararın uluslararası hukuk açısından bağlayıcı olmadığını savundu. Davutoğlu kararın verilmesinden önce yaptığı açıklamada, “Bu dava, 10 yıl sonra tekrar gündeme getirildi. Kesinlikle uluslararası hukuk bağlamında ne bağlayıcıdır ne de bizim açımızdan kıymet ifade eder. Hukuk açısından sakıncalarının olmasının yanında zamanlaması yanlıştır” diye konuşmuştı.
’14 noktadan ihlal’
AİHM’in 2001 tarihli kararı, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, Türkiye’nin Temmuz ve Ağustos 1974′te adaya yaptığı müdahaleler sonrası ortaya çıkan duruma dair devlet başvurusunun sonucunda alınmıştı. ‘Türkiye’ye karşı Kıbrıs kararı’nda (Başvuru No: 25781/94), Türkiye’nin bu müdahalelerle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 14 noktadan ihlal ettiği belirtilmişti. Ancak ‘adil giderim’ (just satisfaction) denen ceza hükmü ertelenmişti.
İşkence de var, mülkiyet hakkı gaspı da
‘AİHM’in Kıbrıs konusundaki en ağır kararı‘ olarak bilinen hükümde, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin sırasıyla şu maddelerini ihlal ettiği belirtiliyordu:
* Yaşam hakkını düzenleyen 2′inci madde;
* İşkence yasağını düzenleyen 3′üncü madde;
* Kişi güvenliği ve özgürlüğünü düzenleyen 5′inci madde;
* Adil yargılanma hakkını düzenleyen 6′ıncı madde;
* Özel hayata ve aile hayatına saygı hakkını düzenleyen 8′inci madde;
* Din, vicdan ve inanç özgürlüğünü düzenleyen 9′uncu madde;
* İfade özgürlüğünü düzenleyen 10′uncu madde;
* Etkili başvuru hakkını düzenleyen 13′üncü madde;
* Sözleşmenin mülkiyet hakkını düzenleyen 1 Nolu Ek Protokolü’nün 1′inci maddesi.
En son 13 milyonla ‘rekor kırılmıştı’
AİHM Kıbrıslı Rumların mülkiyet davaları nedeniyle Türkiye’ye en ağır tazminat cezasını, 13 milyon avroyla 2009′da vermişti. Kararda Türkiye’nin, mülkiyet hakkının korunmasının yanı sıra özel ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkını ihlal ettiğine hükmedilmişti.