Geniş, geniş, çok geniş bir kitle bugün “Açlık bilinci” ile yoğruluyor. Evet çok net, sofralardan azaltmalar yaşanıyor. Çocuklar en çok “Oğlum – kızım paramız yok” sözlerini duyuyor anne-babalardan. Neye paramız yok? Tablet almaya, yabancı dil kursu verilen uygulamalara abone olmaya, tatil yapmaya, hatta dedeleri, anne anne-babaanneleri, amcaları, teyzeleri ziyaret etmeye… “Bu sene kurbana gelemiyoruz, otobüs fiyatları şöyle, uçaklar böyle, mazot – benzin dersen dudak uçuklatıyor. Arabayla uzun yola çıkmak hayal oldu.” Bayram arifesinde en çok bunlar konuşuluyor.
Bir de “saplantı” öfkelendiriyor insanları. Sistemin merkezinde oluşan “Saplantı”nın herhangi bir uyarı ile giderilemeyeceği kanaati derinleşiyor. Sıkıntı merkezde olunca, mekanizmanın tüm parçaları, avara kasnağa dönüşüyor.
Bu durumda sistem, en büyük handikapını yaşıyor. İktidar cenahından bir ünite, diyelim bir bakan, bir parti kademesi, bir aksakal danışman, Beştepe Kurullarından biri, bir medya unsuru, her şeyi göze alsın ve “İyiye gitmiyoruz, desin, halk boğulma hissi yaşıyor, desin, 20 yılın iyiliklerini yiyoruz, desin Ak Parti perdeyi çok kötü kapatacak” desin.