“Dış güç ve beka sorunu” teması bizde daha çok iktidar dilinde etkindir. İBB Başkanı İmamoğlu’nun deprem bölgesinde eski bir iktidar milletvekili (üstelik bayan) tarafından “İngiliz ajanı burada ne işin var?” diye saldırıya uğradığı biliniyor. O bayan acaba yardıma gelen İngiliz ekibine “Burada ne işiniz var?” diye saldırmış mıdır? Trajik ama bazen provoke edilmiş zihinlerde “Ajan”, gerçeğinden daha tehlikeli (!) hale gelebiliyor.
Şu sıralar herhalde iktidarımız da “Dış güçler” dilini fazla tercih etmez. Ne de olsa “Dış güçler” enkaz altından can kurtarıyor.
Aslında dış politikada “ebedi dost – ebedi düşman olmadığı” değerlendirmesi de kabul görür. Reelde de ilişkiler öyle yürüyor zaten. Diyelim İç İşleri Bakanı Soylu’nun büyükelçilerine “Çek pis ellerini ülkemizden” diye seslendiği “En tehlikeli dış güç” olarak ABD ile oturup F-16’lar meselesini çözmeyi konuşuyoruz. İsrail ile de konuşuyoruz, Yunanistan’a da savaş ilan etmiyoruz.