Davutoğlu, Babacan ve Karamollaoğlu, alanda, “CHP’yi iktidara getirmek”, “Tayyip Erdoğan’ı Kılıçdaroğlu’na feda etmek” gibi söylemlerle boğuşuyorlar.
Herhangi bir ortamda iktidara yönelik en inanılır eleştiriler dile getirildiğinde karşıt soru şu oluyor: “Peki ama Tayyip giderse yerlerine kim gelecek?”
Ben söz konusu liderlerin buna cesaretle “Kılıçdaroğlu gelecek” gibi bir cevap verebildikleri kanaatinde değilim. Bu soruya “Ortak aday henüz belli değil” diye bir cevap vermek de, açıklanmasında zorlanılan bir isim varmış gibi bir kanaate yol açıyor.
Kılıçdaroğlu’nun aday olması durumunda da “Helalleşme” mottosu, toplumsal barış hamlesi niteliğini gölgeleyip, siyasi bir hamleye dönüşüyor. Liderlerin şu ana kadarki temasları açısından Kılıçdaroğlu ile ilgili izlenimleri oldukça olumlu. Ancak en azından muhafazakâr zeminde “en tartışmalı Tayyip Erdoğan profili” bakımından bile Kılıçdaroğlu ya da CHP’li bir başkan tercihe şayan bulunmuyor. Ben şahsen bunun liderleri zor bir pozisyona düşürdüğü izlenimi ediniyorum.