Başdanışman ‘hoşnutsuzlar’ demeyi tercih ediyor. Bir şekilde Erdoğan’a oy veren ama referandumda sandığa gitmeyen yüzde 11’lik dilim; hoşnutsuzlar!
İktidar doğru davranırsa, hoşnutsuzlar AK Parti’de kalmaya devam edermiş.
Aksi halde?
Aksi halde, desteğini çekermiş ve kendisine çıkış arayacak bir sosyolojiyi beklermiş ya da (belki) o sosyolojinin oluşmasına katkıda bulunurmuş.
Dolayısıyla, AK Parti’den elini çekmeyen (yani ‘başkalarına’ alan bırakmayan) Erdoğan’ı dizginleyecek tek güç, o sosyoloji olabilirmiş?
Olabilir mi?
Neden olmasın?
Fakat anlayamadığım husus şu:
O ‘sosyoloji’ nasıl oluşacak?
İktidarın bundan sonra nasıl davranacağını kollayan hoşnutsuzlar mı oluşturacak o sosyolojiyi, yoksa kendisinden çok şey beklenen ama talepleri karşılamakta güçlük çeken AK Parti içindeki ‘gevşekler’ mi? Kim?
Yoksa, AK Parti’nin doğru yola girmesini arzulayanlar, kıyıda bir yerlerde oluşmakta olan hazır bir sosyoloji üzerine mi bina edecekler hareketlerini?
Nasıl olacak?
Ben de diyorum ki, kendinizde keramet vehmediyorsanız, AK Parti içinde oluşmasını temenni ettiğiniz ‘yarılmayı’ ya da yeni bir sosyoloji oluşmasını beklemeyin, ‘Hem İslamcı, hem Batı’yla iyi geçinen’ partinizi bir an önce kurun.