Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan oldu deyiminin İngilizce karşılığı var mıdır, bilmiyorum. Muhafazakâr Parti lideri Theresa May’in 8 Haziran erken seçimlerinde başına geleni en iyi anlatan deyim bu.
Başbakan May, 18 Nisan’da, aniden, 2020’de yapılacak genel seçimlerin Haziran 2017’de yapılmasını parlamentoya önerirken, kamuoyu yoklamalarında partisinin İşçi Parti’sinin yirmi puan önünde gözükmesine güveniyordu.
2015 seçimlerinde partisinin elde ettiği beş milletvekillik meclis çoğunluğuna 60-70 milletvekili ilave edeceğinden emindi. 19 Haziran’da AB ile başlayacak üyelikten çıkış müzakerelerine eli çok daha güçlü girecekti.
(…)
Seçimin esas galibi Corbyn’in başarısı ise topluma dayanışma ve daha iyimser bir gelecek vaat eden kampanyasına ve gençlerin sandığa gitmesine bağlanıyor.
Daha düne kadar Corbyn’i yerden yere vuran sosyal-liberal İşçi Partisi milletvekilleri ise şimdi onu övüyorlar. Seçimin bir diğer kaybedeni, Blair çizgisine dönülmesini ısrarla savunan konformist sosyal-liberaller değil mi?