Bugün Gülen cemaatinin gazete ve televizyonlarına yönelik saldırının gerekçesi, 2010 yılında El Kaide örgütü uzantısı oldukları iddiasıyla aylarca tutuklanmış, Gülen cemaatine rakip bir Nurcu cemaat üyelerine karşı yapıldığı iddia edilen hukukdışı işlemler. Bu iddia ciddi bir soruşturma başlatmak için geçerli bir gerekçe olabilir ama o zaman bunu somut olarak yapanların ortaya çıkarılması gerekmez mi? İftira etme, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, belgede sahtecilik suçları somut delilleri ortaya konursa elbette suçturlar. Ama devleti ele geçirme amaçlı bir örgütsel yapıdan bahsediyor makul şüpheye dayalı soruşturmadaki suç tanımı. Darbe eyleminin makul kanıtlarının televizyon dizisi senaryosunda aranması makul mudur? Televizyon dizilerindeki senaryolardan “devlet egemenliğini ele geçirmek amacıyla örgütsel yapı oluşturulduğu” sonucuna varmak ancak darbe konulu bir vodvilde malzeme olarak kullanılabilir.
Darbe kavramının iyice ayağı düştüğü bir toplum olduk. Dün Ergenekon ve benzeri davalarda bazı muhaliflerine, KCK davasında Kürt siyasal hareketine yönelik polis ve yargı yoluyla yürüttüğü bastırma ve sindirme operasyonu bir “sivil
darbe” değildi.
… Çünkü aynı zamanda AKP hükümeti, başta ustası olmak üzere, kendi içinde yolsuzluğa, kayırmacılığa, haksız menfaat sağlama işlerine doğrudan veya dolaylı bulaşmış elemanlarını korumak için bir devlet terörü uyguladıklarına inanılması için elinden geleni ardına koymuyor. Bu durum iktidarda bir akıl tutulması yaşandığına işaret ediyor. Devletin zirvesinden aşağılara doğru damlayan büyük korku bu akıl tutulmasının bir nedeni olmasın?