Adnan Oktar ve grubuna yönelik 171’i tutuklu 226 sanık hakkında açılan davaya Silivri’de başlandı. 11 Temmuz 2018’de düzenlenen operasyonla başlayan süreç sonrasında açılan dava aralıksız 45 gün sürecek.

DHA’nın haberine göre İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Silivri Ceza İnfaz Kurumları’nın karşısında bulunan duruşma salonunda yapılan davanın ilk duruşmasına 870 yıl hapsi istenen Adnan Oktar, Oktar Babuna, Tarkan Yavaş, Ayşegül Hüma Babuna’nın aralarında bulunduğu sanıklar katıldı.

Sanıklar, 10’ar kişilik gruplar halinde duruşma salonuna alınırken, Adnan Oktar, Tarkan Yavaş ve Oktar Babuna tek tek salona alındı.
Eski emniyet müdürü Adil Serdar Saçan, örgütten ayrılan Fırat Develioğlu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda müşteki de davaya katıldı. Oktar’ın en ön sırada oturtulduğu duruşmada tutuklu sanıkların kimlik tespitine başlandı.
24 ayrı suçtan cezalandırılmaları talep ediliyor
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca hazırlanan 3 bin 908 sayfalık iddianamede 226 sanık ile 125 mağdur-müşteki yer alıyor. İddianamede Adnan Oktar Suç Örgütü’nün kuruluşu, yapısı, kuralları, örgüt içi evlilikler, örgütün tarihsel gelişimi, ideolojisi, amacı, cinsel-mali sömürü düzeni, gelir kaynakları, silahlanma yapısı, hukuk grubu, propaganda faaliyetleri ve ‘FETÖ’ ile ilişkisine yer veriliyor.
İddianamede, şüphelilerin ‘siyasal veya askeri casusluk suçuna teşebbüs’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma-yönetme’, ‘örgüte üye olma’, ‘örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme’ ve ‘cinsel istismar gibi toplam 24 ayrı suçtan cezalandırılmaları talep ediliyor.
İddianamede adı geçen 13 yöneticiden birinin firari olması nedeniyle hakkında yakalama emri düzenlenerek dosyası ayrıldı.
‘İngiliz derin devleti’ni suçladı
Adnan Oktar, duruşmadaki savunmasında ‘İngiliz derin devletinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef aldığını’, kendisinin de AKP’yi ve Erdoğan’ı desteklediği için, hedef alındığını öne sürdü.
Kendisi tutuklandıktan sonra AKP hükümetine baskının arttığını ve ‘hükümetin sahil kesimleri ile iç kesimleri kaybettiğini’ iddia eden Oktar, bunları ‘psikolojik savaş uzmanlarıyla çalışan 100 kişilik bir grubun hazırladığını’ da söyledi.
Oktar ifadesinde ayrıca, Erdoğan ve yakın çevresi ile yakın ilişki içinde olduklarını belirterek şöyle dedi: “Tayyip bey bizim evimize gelirdi. Tayyip Bey hakkında anti-propaganda vardı. En az yüz basın mensubunu çağırıp onun propagandasını yaptırdım. Meclis başkanıyken Mehmet Ali Şahin de gelirdi. Tayyip Bey’in dünürü Sadık Albayrak da evimize gelirdi.”
Oktar ifadesinde, ‘Bütün kadınlara aşık olduğunu, bunu Allah için yaptığını’ da iddia etti.
‘Mehdi değilim’
Oktar, mal varlığı ile ilgili olarak, şöyle dedi: “Müslümanlıkta zenginlik yok. Allah rızası için bütün mallarını dağıtır. Müslüman ahlakının gereği budur. Ben 65 yaşındayım tek bir malım, mülküm hiçbir şeyim yok.” Adnan Oktar, mahkeme başkanının “Dragos olarak adlandırılan yerde kalanların maaşını nasıl ödüyorsunuz, bu hizmeti gönüllü mü yapıyorlar” sorusuna, “Yok. Ben Allah rızası için yaşayan bir insanım. Allah rızası için yapıyorlar. Ben Allah rızası için yaşamayan bir insanla yaşayamam” yanıtını verdi.
Bir müşteki avukatının, ‘Mehdi’ olup olmadığını, ‘Mehdilik’ iddiası bulunup bulunmadığı sorusuna da Adnan Oktar, şöyle yanıt verdi: “Ben yaklaşık 150-200 kere mehdi olmadığımı söyledim. Böyle bir şey yapmış olan insan küfre girer, dinden çıkar. Olmadı, olmaz da. Ve ömrüm boyunca böyle bir şey olmayacağını Allah’a yemin ettim.”