Hakkında soruşturma yürütülen Adnan Oktar’ın eski müridi Fırat Develioğlu, bir dönem Oktar’ın ‘mehdi’ olduğuna inandığını belirterek, “Cihat ve zekat yöntemiyle gençler kandırılıyordu. Her şey dini bir mantığa oturtuluyordu” dedi.
Eski ‘kedicik’ Ceylan Özgül’se 2013’teki kaçma girişiminin ardından ‘ajan’ ve ‘münafık’ ilan edildiğini anlattı.
Oktar ve grubuna 11 Temmuz sabahı eş zamanlı operasyon düzenlenmişti. 30 farklı suç isnat edilen Oktar dahil 187 şüpheli gözaltına alınmıştı. Soruşturmada toplam 235 kişi hakkında gözaltı kararı bulunuyor.
Oktar grubunun ‘eski iki numarası’ olduğu ifade edilen Develioğlu Habertürk’te programa katılarak grubun örgütlenme şekli ve işleyişini anlattı.
’90’lı yıllardan sonra yapı değişti’

Develioğlu… Fotoğraf: Habertürk
‘Eşim kaldı’
Develioğlu 1999’da suç örgütü yapısına doğru gittiğini gördükten sonra gruptan ayrılmış: “1986’da sıradan bir ailenin çocuğu olarak dini öğrenmek için bu gruba katıldım. Sonra 90’lı yıllara kadar böyle sürdü. Kızların elini bile sıkmıyorduk. 90’lardan sonra olaylar değişmeye başladı. İlk başta dinden başka bir şey yoktu kafamızda. 90’lı yıllardan sonra yapı değişti.”
Eski mürid, grubun kuruluş aşamasıyla ilgili şunları söyledi:, “Mimar Sinan Üniversitesi’nden ağırlıklı insanlar vardı kurulduğunda. Görüş ayrılığına düştüler, ayrıldılar. Kuran’ı yorumlamada onlar ehli sünnet kaynaklarla yorumlamayı savundu. Bu, Adnan Hoca’nın işine gelmedi. Önünü kesiyordu gibi görüyorum.”
İlk dönemlerde, ‘grup henüz kapalı bir örgüt haline gelmemişken’ 1999’a kadar bazı ünlülerin de geldiğini ifade eden Develioğlu, “Meraktan 100 bin 200 bin kişi gelmiş gitmiştir” diyerek şöyle devam etti: “Ben ayrıldıktan sonra eşim orada kaldı. 1991 yılında boşanmıştık. Ben ayrıldıktan sonra o orada kalmak istedi.”

Fotoğraf: DHA
Eski mürid, “Örgütün çok parası var mı” sorusuna ise,”Evet çok fazla para var. 17-18-19 yaşında örgüte girenler şimdi koca koca iş adamları oldu. Onlar kazancının büyük kısımını örgüte aktarıyor” diye yanıt verdi.
‘Ajan, münafık ilan edildim’

Özgül (Fotoğraf: Habertürk)
Aynı programa katılan Ceylan Özgül’se örgütün gruba insan kazandırma yöntemlerine değindi. Özgül, Oktar’ın şov ve yorumlarının yayınlandığı A9 adlı tv kanalında Oktar ve takipçileri tarafından ‘kedicik’ diye tabir edilen kadınlardan biriydi.
2006 yılında gruba katıldığını, 2013’teki ilk kaçma girişiminin başarısız olduğunu belirten Özgül, Oktar’la tanışmasını ise şöyle anlattı: “Benim bir aile dostum var, o beni direkt Adnan Oktar’ın yanına götürdü. İlk önce sizi kendi arkadaş çevresiyle sarıp dış dünyadan izole etmeye başlıyorlar. Bu yapıdaki yeni arkadaşlar sizi çok seven, size hep yardım eden insanlar oluyor. Daha sonra hep onlarla görüşmeye başlıyorsunuz. Daha sonra işinizden ayrılıyorsunuz, ailenizle görüşmemeye başlıyorsunuz. İlk kez 2013’teki kaçma girişimim, başarısız oldu. Zorlu bir hayat başladı. Ajan, münafık ilan edildim. O zaman hücre sistemi vardı. Doktorun kabininde muayene olduğunuz zaman bile mutlaka gruptan biri yanınızda dururdu.”
Özgül 2017 yılında gruptan kaçmayı başardığını belirtti.
‘Pek de kedicik değil hepsi’

Fotoğraf: DHA
Eski ‘kedicik’, Oktar A9 kanalını açıp programlar yapmaya başladıktan sonra örgütün yapısının değişmeye başladığını savundu.
Oktar’ın kaldığı merkez evdede yaşadığını belirten Özgül şunlarnı anlattı: “Ekran önüne çıkarılan kadınlar az sayıda. İnternette görmediğiniz, sağlık kontrolüne götürülenlere baktığınızda öyle olmadığını görüyorsunuz. Yayınlarda farklı makyaj uyguluyorlar, öyle görünüyor. Örgütte çok farklı görünen insanlar da var. Pek de kedicik değil hepsi. Çok fazla örgüt evi var, sayısını bilmiyorum. Bunlar grup evleri… Hep ev değiştiriliyor. Ben Adnan Oktar’ın kaldığı merkez evde kalıyordum. Adnan Oktar’ın hangi işine yarayacağına göre hangi evde kalacağımız belli oluyor. Herkese görev veriliyor.”
‘Annem ben örgütteyken vefat etti’

Fotoğraf: DHA
Ailesinin kendisini pek çok kez kurtarmaya çalıştığını dile getiren Özgül, “Annem ben örgütteyken vefat etti. Beni çağırdıklarından haberim bile olmadı. Örgüttekiler ‘Ceylan gelmek istemiyor’ demiş” dedi.
Eski ‘kedicik’ cinsel istismar iddiasına da değindi: “Bu gruplardan bir ikisi örgüte bu şekilde (seksle) kazandırılmış. Cinsel istismar, örgütün kullandığı köleleştirme yöntemi. Size her türlü bilgi açıklanmıyor.”