Adalar Platformu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Adalar ilçesinde faytonları kaldırıp araçlarla toplu taşımaya geçme kararını ‘kar amaçlı bir girişim’ diye niteleyip ‘adanın yerleşim düzeninin yıkılacağını’ savundu.

Adalar’da geçen sene 19 Aralık’ta ruam hastalığına yakalanan 81 at öldürülerek gömülmüştü. Bunun üzerine İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, ruam hastalığı test sürecinin tamamlanabilmesi için atların faytonlara koşulmasının üç ay süreyle durdurulduğunu açıklamıştı.
Sivil toplum kuruluşları ve hayvan hakları savunucuları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) önünde yaşananları protesto etmişti.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, eylemcilerle görüşmüş, faytonların yüzde 90’ının kaldırılıp adada toplu taşıma için İBB’ye bağlı elektrikli araçların kullanılacağını açıklamıştı. Faytoncular da “Atları salarız” diyerek tehditte bulunmuştu.
İBB son olarak adadaki faytonları 83 milyon liralık plaka bedeliyle satın almıştı.

‘Yerleşim mantığına ters’
Adalar Platformu’nun yazılı açıklamasında, İBB’nin toplu taşıma kararı eleştirilerek, bunun kar amaçlı bir hareket olduğu, belediyenin faytonculardan daha fazla kazanç elde edebileceğini düşündüğü için böyle adım attığı öne sürüldü.
Toplu taşımanın araçlarla sağlanmasının adalardaki ‘sayfiye mekanlarına zarar vereceğinin’ savunulduğu açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Adalar’da ring seferli otobüsler, otoyollar olur mu? Yürünebilir ve bisikletle erişilebilir bir alanda bu Adalar’ın yerleşim mantığını tamamen tersine çevirecek ve kaza riskini artıracak bir karardır. Adalar İstanbul’un bir sayfiye mekanıdır. (…) Transfer merkezinin, iskelelerin yakınında bitişik nizam bir yerleşim dokusu bulunur. Adalar’ın sürekli nüfusunun yaşadığı alan merkezidir ve yürünebilir bir alandır. Bunun dışında yalnızca yaz sezonlarında kullanılan ayrık nizam yapılar bulunur. Bunlar otobüsle değil, bisikletle veya fayton ya da onun gibi modern hali gibi araçlarla ulaşılabilecek yerlerdir. Faytonlar kaldırılmış olsa bile asıl korunması gereken bu yerleşim düzenidir. Büyükşehir, Adalar’ı başka semtler gibi otobüs ring seferleri ile ulaşımı sağlanacak bir yer olarak görüyorsa, planlamadan hiç anlamıyor demektir. Bu otobüsler ve otoyollar Adalar’ın yerleşim düzeninin yıkımı anlamına gelmektedir.”
‘Şeffaflık istiyoruz’
Açıklamada İBB’ye bu süreçteki uygulama ve karar mekanizmalarına yönelik şu sorular yöneltildi: “Yıllardır Adalar’ın çok yönlü ve çok boyutlu bir yaklaşımla planlanmasını istiyoruz. Büyükşehir şu anda planları hazırlıyor. Neden bu uygulama o planlarla birlikte ve Adalar’ın korunması gereken özellikleri dikkate alınmadan, her şeyden önemlisi de Adalıların görüşleri alınmadan yapılıyor? Neden göstermelik olarak bir çalıştay düzenlenip, sanki karar orada alınmış gibi kamuoyu yanıltılıyor? Biz Büyükşehir’den katılım istiyoruz, şeffaflık istiyoruz. Ama aynı zamanda bu otobüsleri alıp İstanbul’un sayfiye mekanı olmayan başka semtlerinde çalıştırmasını istiyoruz.”