İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adalar’daki atlar için İBB önünde eylem yapan grupla görüştü. Belediyenin Saraçhane’deki merkezi önünde at ölümlerini protesto eden eylemcilerden yedisiyle makam odasında bir araya gelen İmamoğlu, Adalar’daki hayvanların ve fayton sorununun, kısmen elektrikli araçlarla da çözülerek tümüyle İBB’nin kontrolüne geçeceğini açıkladı.

İstanbul Büyükada’da, ruam hastalığına yakalanmış 81 atın öldürüldüğünün açıklamasının ardından çeşitli sivil toplum kuruluşlarından üyelerin bulunduğu grup, dün, Saraçhane’deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) binası önünde çadırlı protestoya başlamıştı.
İmamoğlu, ‘ruam hastalığı’ nedeniyle Adalar’da meydana gelen faytona koşulan at ölümlerini protesto amacıyla Saraçhane’de eylem düzenleyen gruptan yedi temsilciyi, makam odasında kabul etti. Eylemci grup temsilcileri, Adalar’daki faytona koşulan atlar sorununun çok eski dönemlerin sorunu olduğunu belirterek, “Maalesef medya, 81 at ölmeyince, ilgilenmiyor. Diyorlar ki; ‘Viyana’da da var, New York’ta da var’. Doğru var. Orada da hayvan aktivistleri her gün eylemdeydi” görüşünü paylaştı.
Eylemci grup temsilcisi gazeteci Zülal Kalkandelen, şöyle dedi: “Biliyorum bu bir gelenek olmuş, alışkanlık olmuş, kimisi için Ada’nın simgesi olmuş. Doğru. Ama biz de diyoruz ki; bazı simgeler, bazı gelenekler, zaman içerisinde değiştirilmeli. Çünkü, toplumlar ancak böyle uygarlaşabilir. Siz, göreve geldiğinizde, herkes için çok daha yaşanabilir bir kent vaat ettiniz. Hepimizde bir umut yarattınız. ‘Her şey daha iyi olacak’ dediniz. Biz, hayvanlar için de iyi olacağını düşündük. Çünkü siz, hayvan hakları taahhütnamesini de imzaladınız. ‘Kaldıracağım’ dediniz.”
Kalkandelen, “Orada at sömürüsü çok yoğun, yaz aylarında özellikle turistlerin yığılmasıyla korkunç boyutlara ulaşıyor” dedi.

İmamoğlu: Adalar’daki taşımacılığı yüzde 90 oranında elektrikli araçla çözeceğiz; tamamen İBB kontrolünde olacak, şahıslarla muhatap olunmayacak
İmamoğlu’nun eylemcilere yanıtı ise şöyle oldu: “Ne söylediğimi bir daha dinleyin. ‘Gelir gelmez kaldıracağım’ diyen karşı taraf. Ama ben, ‘Gelir gelmez kaldıracağım’ demedim. Adalar’daki konuşmamı lütfen dinleyin. O zaman bile, ‘Tarafları dinleyeceğiz’ dedim. Ama biz vicdanen bu sürecin böyle gitmeyeceğini de biliyoruz. Ben, doğruyu bulmaya çalışıyorum. Ben, orada yapılan işin yüzde 90’ının da yanlış olduğunu tespit etmiş birisiyim. Yani sizi haksız çıkaran bir şey de söylemiyorum. Günün sonunda, arkadaşlarım bu işin çözümüne doğru aslında yaklaştı. Bugün, başka bir talihsiz olayı, at ölümlerini konuşuyoruz. Tariflediğiniz gibi, bu bugünün konusu da değil tek başına. Ne yazık ki uzun zamandır gelen bir süreç. Bir başkası yarış atını da istemiyor. Başka biri taşımacılıkta da istemiyor. Bunun sonu yok. Ben burada, bunu bütünüyle çözecek hakim konumunda değilim.
Ama biz, şunu çözüyoruz: Biz, yüzde 90 oranında, taşımacılıkla ilgili süreci tümüyle elektrikli araçla çözeceğimizin alt yapısını oluşturduk. Tümüyle elektrikli araçlarla bu süreceği çözeceğimizin alt yapısını oluşturduk. Arkadaşlarım, yaklaşık 2-2,5 aydır araç modelleriyle ilgileniyorlar. Ada’ya biz, yakıtlı araç sokmak istemiyoruz. Sizi tümüyle mutlu edemeyebilirim. Hayvan dahil, araçlar dahil, hiçbir şahıs muhatabı kalmıyor. Tümüyle bu iş, İBB kontrolünde olacak. Bir şahsa ya da bir ahıra emanet değil. Veterinerine kadar bütün unsurlarıyla. Bu denetimli mekanizmanın alt yapısını arkadaşlarım oluşturuyor.”