Konut fiyat artışlarında başat rolün negatif faizler olduğunu düşündüğümüzden, satışlardaki gerilemenin fiyatlara aynı ölçüde yansıyacağını tahmin etmiyoruz.
İlk başta alıcılar fiyatları yüksek bularak geri çekildiyse bilek güreşi yeni başlamış demektir.
Fiyatlar bundan sonra füze gibi yükselemeyecektir. Yükselmesin de zaten. İnsanların alım gücünün çok üzerine çıktı. Enflasyonu da yukarı çeken öncü rol oynamaya başladı.
Ancak alıcıların ardından ikinci hamle satıcılardan gelebilir ve onlar da geri çekilebilir. Genelde bizim konut satıcıları tok satıcıdır, sabreder.
Bu durumda daha az konut alım satıma konu olur. Yıllık bazda konut satışları 1 milyon 655 binden aşağıya doğru iner ve yılı 1.5 milyonun biraz üzerinde ve rekor düzeyde kapatabilir.
Karşılıklı geri çekilmeyle arz talep dengesi veya fiyatları yükselten dengesizlik fazla değişmez, fiyatlar da pek gerilemez.
Çünkü koşullar konut satıcıları lehine. Faizler çok yüksek ölçekte negatif olmayı sürdürüyor. Para bol ve paranın gidebileceği alternatif alanlar pek yok.
Ayrıca Türkiye’ye dışarıdan hızlı bir göç var, nüfus artışı da hızlı. Yeni konut inşaatları ise maliyetlerdeki hızlı değişimden dolayı yavaş ilerliyor. Kısaca konut arzı konut talebinin altında seyrediyor.