Lafı fazla uzatmadan doğrudan Özgür Özel’e getirmek istiyorum. Hatta Devlet Bahçeli misali ”Özgür Özel ne yapmak istiyordur?” diye sormak istiyorum. Ama iki lider söz düellosu yaptığı için ben araya girmeyeyim.
Özgür Özel, seçimden sonra yeni bir siyasi üslup oluşturdu. Diyalog siyasetini ön plana çıkardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Bahçeli kendisi ile görüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteğiyle ülkede bir yumuşama havası oluştu. Diyalog siyaseti Özgür Özel’i CHP içinde bir adım öne çıkardı.
Bu iş Özgür Özel’e yaradı ama Özgür Özel kimi zaman niyeti üzüm yemek mi yoksa bağcıyı dövmek mi dedirtecek çıkışlar yapıyor. Diyalog karşılıklı güvenle yürür. Güveni sarsmamak lazım. Özgür Özel elbette ki siyaset yapacak ama bu normalleşme sürecine zarar verecek boyuta ulaşmamalı.
Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesinde cezaevinde bulunan 28 Şubat mahkûmu emekli generallerin affını gündeme getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan affetti. Ama karar kamuoyuna açıklanmadan önce Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, Özgür Özel’i onore etmek için bir jest yapıp Namık Tan’a bir mesaj atıyor. Hasan Doğan devlet umuru görmüş çok değerli bir insandır. Bu zarif jestine karşılık olarak CHP ne yaptı? Hasan Doğan’ın attığı mesaj CHP’ye yakın bir gazeteci tarafından sosyal medya hesabından yayınlandı.
Bu güveni sarsmanın ne anlamı var?
Özgür Özel, ‘1 Mayıs’ta Taksim’de buluşuyoruz’ diye çağrı yaptı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile 2 kez görüştü. Fakat öyle açıklamalar yaptı ki, sanki Cumhurbaşkanı Erdoğan istemediği için Taksim’e izin verilmiyor gibi bir imaj oluşturdu. Özgür Özel’in bu tarzının ne 1 Mayıs’a bir faydası oldu ne de diyaloğa açık biri olan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya…
Özgür Özel aynı hatayı Cumartesi Anneleri için yapıyor. Cumartesi Anneleri bininci buluşmalarını, eyleme ilk başladıkları Taksim’de, Galatasaray Meydanı’nda yapmak istiyorlar. Türkiye’nin normalleşmesi açısından yine bu yönde çabalar var. İstanbul Valisi Davut Gül kendileriyle görüştü.
Bu aşamada Özgür Özel, hiç gereği yokken Cumartesi Anneleri konusunda, bir önceki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef alan bir konuşma yaptı. Çok ağır suçlamalarda bulundu. Eski Bakan’a hakaret edip mevcut Bakan’dan talepte bulunmak ne anlama gelir? Bu düpedüz AK Parti içine fitne sokmak demektir. Bu üslup Cumartesi Anneleri’nin Taksim’de eylem yapmalarına yarar sağlar mı? Maksat üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi? Ayrıca Süleyman Soylu, Türkiye Cumhuriyeti’nde PKK ve DEAŞ’la mücadelede en başarılı bakanlardan birisidir.