• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

ABD konsolosluk görevlisi Metin Topuz: Kimin 'FETÖ'cü olduğunu bilemem

26/03/2019 19:27

17-25 Aralık sürecinin öncesinde ‘FETÖ’cü emniyet mensuplarıyla yoğun irtibatı bulunduğu suçlaması yöneltilen ABD’nin İstanbul başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz, bugün ilk defa hakim karşısına çıkarak savunma yaptı.

Ekim 2017’de tutuklanan Topuz hakkında ‘hükümeti ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme’, ‘hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek’ ve ‘gizliliğin ihlali’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 29 yıla kadar hapis istemiyle İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı.


Çağlayan adliyesinde bugün görülen duruşmaya ABD’nin İstanbul Başkonsolosu Jennifer L. Davis ve ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nde maslahatgüzarlık görevi yapan Jeffrey M. Hovenier katıldı. Topuz’un salona alındığı sırada ağladığı görüldü.

Duruşmada iddianame okundu. Evli, bir çocuk babası ve emekli olduğunu söyleyen Topuz, 1982’de ABD İstanbul Başkonsolosluğu’nda santral memuru olarak göreve başladığını, 1992 yılında Amerikan Federal Narkotik Dairesi (DEA) irtibat ve danışma elemanı olarak görev yapmaya başladığını anlattı.

Topuz şunları söyledi: “Görevim Türkiye ile ABD arasında yapılan kontrollü teslimatlarda yasal izinlerin alınması, görevliler arasında yazışmaları yapmak, bu konuda ABD’li amirlerime refakat etmek, kontrollü teslimat sonuçlarını Türk yetkililerine bildirmektir. 25 yıllık görevim boyunca ben ve amirlerim birçok emniyet ve kamu görevlisi ile tanıştık. Kullanımıma verilen telefondan özellikle vize konusunda talep nedeniyle arandım. Ama vize konusunda ne ben, ne de amirlerim bir şey yapamaz.”

‘İletişime geçtiklerim 100’ü aşar’

Topuz, 1995’ten beri başkonsolosluk tarafından verilen telefonu kullandığını ifade ederek DEA’deki görevi boyunca Narkotik Şube’de görevli 14 müdür ile irtibat kurduğunu belirtti.

Topuz şu ifadeleri kullandı: “Yalnızca Narkotik’te görev yapmış komiser, komiser yardımcısı, şube müdürünü eklersek irtibat kurduğum kamu görevlisi 100’ü aşar. İddianamede 2007-2015 tarihlerinde sadece suça karışanlarla yapılan görüşmeler konulmuş. İşim gereği bu kişilerle görüşme yaptım. Yasadışı bir şey konuştuğumuza dair somut bir delil yoktur.”

‘Kimlerin örgüt üyesi olduğunu bilemem’

Topuz, ABD’de yaşayan, adı yasadışı yollardan Türkiye’ye lüks araç sokulmasına ilişkin olayda geçen Tamer Ergüven’in soruşturmasıyla ilgili ABD ve Türk yetkililer arasında tercümanlık yaptığını belirtti. Sanık Topuz savunma yaptığı sırada ağlayarak “Tercümanlık yaptığım için yargılanacağım hiç aklıma gelmezdi” dedi.

Topuz şöyle devam etti: “Benim Türkiye Cumhuriyeti tarafından atamaları yapılmış kişileri belirlemek gibi bir yetkim yoktu. FETÖ veya bir başka örgüt üyesi olup olmadığını bilmemiz mümkün değildir. Bunları kontrol etme şansımız yok. Ayrıca vazifemiz de değil. Devlet kimi atarsa biz onunla iletişime geçeriz. Bugün Ali bey, yarın Mehmet bey gelir.”

İddianamede kendisi hakkında amirleriyle ast-üst ilişkisi olmadığı yönünde iddia olduğunu söyleyen Topuz, “İşimizi yaparken resmiyet yoktur. ‘Amirim’, ‘müdürüm’ tabiri yoktur. Birbirimize ismimizle hitap ederiz. ABD’de böyle bir kültür yok, gelenek yok. Bazen arabayı ben kullanırım bazen amirim” dedi.

Topuz, Türkiye’ye gelen tüm ABD başkanlarının ziyaretlerine ve güvenliğine ilişkin planlama aşamasında refakat ettiğini ifade ederek DEA amirleri ve ailelerinin karıştığı davalarda da tercümanlık yaptığını dile getirdi. Topuz, bu soruşturmaları fiziki olarak takip ettiğini de anlattı.

‘Beş defa adliyeye gittim’

Topuz, ‘FETÖ’den aranan firari savcı Zekeriya Öz’ün oğlu Talha Öz’le vize görüşmesi yapması için amiri ile görüşmelerini sağladığını, başka da bir görevi olmadığını belirtti.

Topuz, Talha Öz’ün talebini amirine ilettiğini, konsolosluğa geldiği gün görüştüğünü ve daha sonra iletişime geçmediğini dile getirdi.

Zekeriya Öz ile iki defa görüştüğünü anlatan Topuz ifadesine şöyle devam etti: “25 yılda İstanbul’daki adliye binalarına beş defa gittim. Üçü Beşiktaş’taki eski DGM binasına DEA ile ilgili bir ziyaret. Başsavcı Turan Çolakkadı ile görüşmüştük. Daha sonraki iki görüşme ise bir davayla ilgili olarak şüphelinin ifadesinin alındığı süre içerisinde orada olabileceğimizi söylemeleri üzerine gerçekleşti. İki defa da Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na geldim. Birincisi yeni açıldığında ABD’li heyetin ziyareti için tercümanlık doğrultusunda geldim. Bir başsavcı vekili bizi karşıladı. Makamında ağırladı. Birden kapı büyük bir hışımla açıldı. İçeriye Zekeriya Öz girdi. Ben ve benim amirim beş-altı kişi olmasına rağmen bir babanın oğlunu azarlaması gibi, diğer başsavcı yardımcısını azarladığını gördüm. Gözümün önünden gitmiyor. Soğuk hava esti. İlk burada gördüm Zekeriya Öz’ü.

İkinci defa ise Tamer Ergüven soruşturması için 2013 yılında Türk savcı, Tamer Ergüven ABD’de yaşaması nedeniyle ABD savcılığına soru soruyor. Ben de bu soruyu iletiyorum. Gelen cevabı da aynı şekilde geri iletiyordum. Daha sonra amirim, ‘Savcıyı ABD’ye davet edebilir miyiz’ dedi. Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Yakup Saygılı bizi soruşturma savcısına yönlendirdi. Çağlayan’a geldiğimizde savcıyla görüştük. Amirim görüşmede savcıyı ABD’ye davet etmek istediğini söyledi. Usulen Zekeriya Öz’ü de davet etti. Zekeriya Öz büyük bir karşılama ve ağırlama istedi. Hatta bir liste verdi. Bunun olamayacağını söyleyince hem daveti reddetti, hem de soruşturma savcısının gitmesine gerek olmadığını söyledi.”

‘Kumpasa dahlim yok’

Topuz, ‘FETÖ’ye ilişkin davalarda sanık olan eski emniyet görevlileri Yakup Saygılı, Kazım Aksoy, Nazmi Ardıç, Mehmet Akif Üner gibi isimlerle görüşmelerine ilişkin ise “DEA’daki görevim icabıdır. Hiçbir özel işim olmadı. 17-25 Aralık kumpas girişiminden 17 ay önce Yasin Topçu, 17 ay önce Özcan Bulduk’un HTS’lerinin konsolosluktan sinyal verdiğini, bu kişilerin casusluk amacıyla orada bulundukları iddia ediliyor. Bu casusluk iddiasına nasıl varıldığına ilişkin hiçbir somut delil yoktur. 17/25 Aralık kumpasına hiçbir dahilim yoktur” dedi.

Topuz, kendisine sorulan 101 kişiden 100’ünün kamu görevlisi olduğunu, bir kişinin de ‘marangoz Muhittin’ diye tanıdığı olduğunu, aralarında müşteri ve esnaf ilişkisi bulunduğunu belirterek “Kahpe terör örgütü devlete öyle sızmış ki halen devlet onu ortaya çıkartmaya çalışıyor. Ben sade bir vatandaş olarak bir esnafın bu örgütle bağlantısı olduğunu bilemem ki nasıl bir araştırma yapabilirim?” dedi.

Savunmanın ardından Topuz’un sorgusuna geçildi.

Mahkeme başkanı Cem Karaca, “Santral görevlisiyken DEA’ya geçişiniz nasıl oldu? Hangi referanslarla geçtiniz?” diye sorması üzerine sanık Topuz, “1982 yılında santral operatörüydüm. İki sene gece çalıştım, 1983 sonunda gündüz operatörü oldum. 1992’de konsolosluk içinde DEA müdürlüğüne müracaat ettim. İngilizcem iyiydi. Yeterli bulundu. Polis tecrübesi aramıyordu. Hizmet içi eğitimle öğrendim işi. İkinci tercüman oldum. DEA’da çaylak olarak evrak işleri yaparak başladım. Soruşturma asistanı oldum” dedi.

Karaca, tutuklanmasının ardından vize krizi yaşandığını hatırlatarak “Diplomatik bağışıklığınız mı var?” diye sorunca Topuz şu yanıtı verdi: “35 yıldır orada hizmet veriyorum. Benim ne kadar iyi, dürüst bir çalışan olduğum zaten güvenlik soruşturmalarından bellidir. Onların ne saikle davrandıklarını bilemem, ben onların beni talimatlandırmalarıyla görev yaptım. Belki de kendilerini suçlu hissettikleri içindir bir bakıma. Bilemem.”

Daha sonra müşteki Haydar Keskin’e söz verildi. Keskin, müşteki olmaktan feragat ettiğini belirtti. Daha sonra Karaca, 61’inci hükümetin bakanlarının davaya katılma talebinde bulunduklarını dile getirdi. Duruşma yarına ertelendi.

ABD konsolosluk çalışanı Metin Topuz’a ağırlaştırılmış müebbet talebi

Washington kulisi: ABD 15 kişinin serbest bırakılması için yazılı taahhüt istemiş

ABD konsolosluk görevlisi casusluktan tutuklandı


Kategori:Aktüel

SON HABERLER

Forbes dünyanın en büyük 2 bin şirketini sıraladı: Türkiye'den 10 şirket listede

ABD merkezli Forbes dergisi, 23’ncü kez dünyanın en değerli 2 bin şirketini sıraladı. Listede Türkiye’den 10 şirket yer aldı.

Bolu'da kavga esnasında kalp krizi geçiren çocuk hayatını kaybetti: İki çocuk gözaltında

Bolu’da kavga esnasında kalp krizi geçiren 15 yaşındaki çocuk, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Trump: Ortadoğu'da büyük bir çatışma ihtimali var

ABD Başkanı Donald Trump, Bana bir şey söylemediler ancak Ortadoğu’da büyük bir çatışma ihtimali var” dedi.

Sağlık botunda patlama: Bir ölü, bir yaralı

Çanakkale’de ‘Sağlık-1 Botu’nda patlama meydana geldi. Bir sağlık personeli öldü, bir kişi yaralandı.

İmamoğlu'ndan Gaziosmanpaşa tepkisi: O yüzdeki ifadeyi asla unutmayın

Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Gaziosmanpaşa Belediyesi’ndeki başkan vekilliği seçimlerinin ardından AKP’li isimlerin kutlamalarına tepki gösterdi.

Anne dahil: Osmaniye'de 14 yaşındaki çocuğa istismar suçlamasına 11 tutuklama
Boşanma davası açan eşini sokak ortasında öldürdü

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 781 gündür hapiste

YAZARLAR

Dere Sokak Üçlemesi, 'Körfez'le sona eriyor

Behzat Şahin

Yanlış 'tarafında' bu ısrar acep nedendir?

Mustafa Dağıstanlı

Mutluluk pazarlama

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Eşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi

Murat Sevinç

Bağıran lüks, suskun zarafet

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Halayda kiminlesin?

Ayhan Tinin

İlhan Şeşen'i üne kavuşturan aşkı: Bir adam, iki kadın ve 'ellerimde çiçekler'

Meşerret Şerbetçi

GÜNÜN 11’İ

Kansu Yıldırım: 15-17 yaş grubundaki yaklaşık her dört çocuktan biri çalışma hayatında

Nevşin Mengü: Cezaevlerinde kapasiteler çoktan aşılmış durumda

İbrahim Kahveci: Bi şahlanamadık gitti

Damla Doğan Tuncel: Halk ne yaparlarsa yapsınlar iradesine sahip çıkıyor

Rükzan Sağır: DNA testleriyle yaratılan kimlik krizi

Emin Çölaşan: Hak, hukuk ve adalet kavramları yok edilmiştir

Hediye Levent: Libya bir kez daha kaynamaya başladı ancak bu defa çatışan taraflar da farklı

Fehmi Koru: Haldun Dormen'in 'Söylersem hapse tıkarlar' cevabını okuyunca irkildim

Mustafa Balbay: Dünyada gıda fiyatları düşüyor, biz gıda enflasyonunda dünya şampiyonuyuz

Esfender Korkmaz: Türkiye, siyasi, sosyal ve ekonomik alanda topyekun kriz yaşıyor

Gökçer Tahincioğlu: İnsan öldürürseniz 'kader kurbanı' oluyor ve kolayca cezaevinden çıkabiliyorsunuz

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×