ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis J. Ricciardone, Türkiye gibi bir ülkenin Twitter ve YouTube’u tümden yasaklamasını anlayamadıklarını söyleyerek, “Biz suçluları yargıladık, interneti kapatmadık” dedi. Ricciardone, güçlü bir hukuk devletinin yolsuzluk iddialarını bir komplonun üzerine atmak yerine araştırması gerektiğini de belirtti.
Hürriyet’ten Cansu Çamıbel’in söyleşisinden satırbaşları şöyle:
Seçim sonuçları
Seçim kampanyası sürecinde beni endişelendiren iki şey oldu.
İkinci husus ise, seçim kampanyası sırasında ortaya çıkan Türkiye’nin içerideki sorunlarının dışarıdan kaynaklandığı üzerine kurulu yabancı karşıtı bir bakış.
Paralel devlet ve Fethullah Gülen
Biz elimizde bir paralel devlet detektörüyle gezmiyoruz. Bu kavram Amerikalıların anlayabileceklerinin çok ötesinde bir şey.
Yasal konularda yapılan tüm başvurulara hürmetle ve ciddiyetle yanıt vereceğiz. Ancak ülkemizde ikamet eden Türk vatandaşlarının haklarını kullanmasına da karışmayız.
Yolsuzluklar
Güçlü bir hukuk devleti, yabancı bir komplonun üzerine atmak ya da konuyu değiştirmeye çalışmak yerine bu ciddi iddialara yanıt vermek zorundadır.
Yolsuzluk iddiaları Türkiye markasına gerçekten hasar verdi. Türkiye’nin Amerikan işinsanlarının da Türk yasalarının önünde eşit muamele göreceği ciddi bir ülke olduğunu güçlü bir şekilde gösterin.
Türkiye demokrasisi
Eğer devlet medyayı kapatmaya ya da engellemeye çalışırsa, gazetecileri tehdit eder ya da işten atarsa ya da siyasi destek veya muhalefet algılaması üzerinden işadamlarını ödüllendirir veya cezalandırırsa yükselen yeni nesillerinizin talep ve hak ettiği ülke olmazsınız. Birinci sınıf demokrasiler kamu görevlilerine karşı kızgın, adil olmayan, hatta terbiyesiz kelimeler kullansalar bile vatandaşlarının haklarını korur.
Tapeler
Telefon görüşmelerinin, en üst düzey hükümet yetkililerinin katıldığı toplantıların gizliliğinin korunamaması çok rahatsız edici.
Eğer savcılar o dinlemeleri yasal olarak talep etmediyse demek ki çok ciddi suçlar işlenmiş. Ya da eğer savcılar yasal yetkilerini kullanarak dinleme talimatı verdiyse, o halde bu kararlarını deliller temelinde savunmaya hazır olmalı. Demokratik bir hukuk devletinde savcılar sadece bağımsız değil aynı zamanda hesap verebilir olmalı.
Wikileaks karşılaştırması
Wikileaks nedeniyle mahkeme Bradley Manning’i (belgeleri sızdıran asker) gizli devlet sırlarına ihanetten suçlu buldu. Müebbet hapis cezasına çarptırıldı ve şu an cezasını çekiyor. Biz suçlunun peşinden gidiyoruz, suçlunun suçu işlemek için kullandığı aracın peşinden değil. Manning bu son derece ciddi suçu işlemek için yasal bir aracı, interneti kullandı. Biz interneti yasaklamadık, Twitter’ı, Facebook’u ya da YouTube’u yasaklamayacağımız gibi. Yayın organını yasaklamanın hiçbir manası yok.
Manning’in ya da Edward Snowden’ın (NSA belgelerini sızdıran eski CIA analisti) çalarak yabancı taraflara açık haline getirdiği belgeleri yayınlayan ya da üzerine haber yapan Amerikan ve dünya medyasını yargılamadık ya da kapatmadık.
ABD’deki bu iki olayla burada dinlemelerin Twitter ve YouTube üzerinde yayınlanması üzerine yaşanalar arasında büyük fark var.