Devletin en önemli kurumlarının verdikleri eğitim ve belgeler adeta yok hükmünde.
4 yıllık üniversite eğitimi, 1 yıllık staj, 1 yıllık aday öğretmenlik ve ömür törpüsü KPSS yok sayılıyor. En vahimi ise tüm bu gelişmelere karşı YÖK’ün, rektörlerin, dekanların, okul müdürlerinin sessizliği! Şunu diyemiyorlar:
Bizim yıllarca yapamadığımızı, siz 40 dakikalık mülakatla ya da 3,5 aylık akademi ile mi yapacaksınız? Verdiğimiz eğitimde eksik olan ne? MEB olarak ne istediniz de biz yapmadık?..
Eğitime yönelik bir başka şaşı bakış ise sınav sonuçlarına yönelik ve bu konuda da ilgili makamlardan çıt çıkmıyor.
Mülakat ve Akademi’ye gerekçe olarak sınav ortalamaları gösterilmiş!
KPSS ortalamaları elbette düşük! Tıpkı YKS ortalamaları gibi.
Şimdi bu sonuçlara bakıp lise ve fakülteleri kapatalım mı? Yoksa asıl sorun, uygulama ve bakış açısında mı?
Bu yanlışı kırk yıldır yüzlerce kez dile getirdik, bir kez daha hatırlatalım.
ÖSYM sınavları seçici ve adil mi? Kesinlikle hayır!
O zaman lise ve üniversitelere öğrenci seçme ve atama sistemini değiştirme yerine neden
hâlâ aynı dayatma içerisindeyiz?
Eğer ille de ortalamalara bakılacaksa, bunun doğru olanı, genel ortalamaya değil atanan ve kazanların ortalamasına bakmaktır! Akıl, bilim, liyakat, adalet, objektiflik bunu gerektirir!
Neler değişti neler. MEB son 20 yılda öylesine çok değişiklik yaptı ki hiçbirisi de kalıcı olmadı. Hepsini sıralasak değil köşe, sayfanın tamamı yetmez.