Bu seçimin en çok akılda kalan cümlesi, “Onlara su bile yok” ibaresiydi.
Bu ibareyi “milli irade” tasvip etti; sağduyusuna güvendiğimiz halkımız, bu cümlede sakıncalı bir muhteva görmedi.
Halkımız istikrarı öngördü; dereyi geçerken binek değiştirmeyi uygun bulmadı. Yolsuzluk söylentilerinin kendi hayat tarzını, gelir durumunu etkilemediğini fark edince “tecrübe”den yana tercih kullandı.
Milletin derin irfanı böyle düşündü; böyle düşünmemesi gerektiğini söyleyip duran benim gibilere ise bıyık altından gülüp, “Yav he he!” diyerek iradesini tescil ettirdi.
AK Parti’yi başarısından ötürü nasıl tebrik ediyorsam, milli iradenin verdiği karara da saygı duymam gerektiğini de biliyorum.
Muhalefet cephesi kaybetmiş görünüyor; gerçekte kaybeden idealist yaklaşımlardır, ahlakçılıktır; siyasetin daha yüksek, daha doğru ve daha dürüst bir seviyede yürümesini bekleyen çocuksu iyimserliktir.
Halktan “olur” alan bu stratejinin Cumhurbaşkanlığı seçiminde ne türlü gerilimlere yol açabileceğini düşünmek bile sıkıntılı.