• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Bilinçsiz pestisit kullanımı: Tarım zararlıları ilaçlara dirençli hale geldi

02/02/2025 22:27

AYŞEGÜL KASAP

aysegulkasap@diken.com.tr

@aysegul_kasap

Gıda ve Yem için Hızlı Alarm Sistemi’nde (RASFF) neredeyse her gün Türkiye’den Avrupa’ya gönderilen ürünlerle ilgili bildirim oluyor. Gerekçeyse insan sağlığı için son derece tehlikeli olan pestisitler ve ‘zehirli madde‘ler.

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Gıda Mühendisi Uğur Toprak, Diken’e yaptığı açıklamada tarım zararlıların artık ilaçlara dayanıklı olduğunu söyledi: “Bilinçsizce kullanılan pestisitler nedeniyle, zirai ürün zararlılarında çeşitli tipte dayanıklılıklar geliştiği için daha yüksek dozlarda uygulama yapılmasını zorunlu kılmakta.”


Fotoğraf: Canva

Avrupa Birliği, gıda güvenliği konusundaki sorunları hızlı bir şekilde tespit etmek ve gerekli önlemleri almak amacıyla RASFF (RapidAlertSystemforFoodandFeed) adlı bir sistem kullanıyor. Bu sistem sayesinde, Avrupa pazarına giren gıda ürünlerinde tespit edilen sorunlar anında bildiriliyor ve gerekli önlemler alınıyor.

Türkiye’den ihraç edilen ürünlerde de RASFF sistemi üzerinden neredeyse her gün bildirimler yapılıyor.

Diken’in bu bildirimleri peş peşe haber yapmasından sonra Tarım ve Orman Bakanlığı, 7 Ocak’ta yeni yönetmelikle pestisit limitlerinde güncellemeye giderek Avrupa Birliği (AB) standardı getirmişti.

Bakanlık yönetmeliğin yayınladığı tarihten itibaren üç ayda uyum sağlanacağını belirtmişti. Yayım tarihinden önce yürürlükte olan hükümlere uygun olarak üretilmiş gıdalar içinse “Raf ömrü boyunca piyasada bulunabilir” denilmişti.

İnsanlara, hayvanlara ve ekosisteme zararlı

Gıda Mühendisi Toprak, pestisitlerin (formülasyon tipi, uygulama şekli, doz miktarı vb. niteliklere göre değişmekle birlikte) canlılara verdiği zararlar şöyle sıraladı:

  • Teratojenik, karsinojenik, nörotoksik, imminolojik, sitotoksik ve hepatotoksik etkilerin olması.
  • Kromozom anormalliklerini arttırıyor, kardiyovasküler sistem, üreme sistemi dahil birçok sistemin etkilenmesine neden oluyor.
  • Hedef olmayan organizmalarda (çiftlik hayvanları, arılar, kuşlar, balıklar ve omurgasızlarda) muhtemel ölümlere neden olduğu, üremenin azalmasıyla birlikte uzun dönemlerde ekosistemin yapısı ve türlerinin sayısında değişikliklere neden oluyor.
  • Pestisitler; hava, toprak, su ve bitkilere geçerek doğal çevreye yayılılıyor. Bu da önemli çevre kirliliklerine neden oluyor.
  • Bitkilerin direkt veya dolaylı olarak pestisite maruz kalması sonucundaysa pestisit kalıntılarının gıda yoluyla insan ve hayvanların besin zincirine girerek, canlıların bu toksik bileşikle kontamine olmasına neden oluyor.

Tarım zararlıları artık ilaçlara dayanıklı

Gıda mühendisi şöyle devam etti: “Bilinçsizce kullanılan pestisitler nedeniyle zirai ürün zararlılarında çeşitli tipte dayanıklılıklar geliştiği için daha yüksek dozlarda uygulama yapılmasını zorunlu kılmakta. Bu durumsa gerek üretim maliyetinin artmasına gerekse de üründe ve ekosistem içerisinde kalıntı miktarıyla kirliliğin artmasına neden oluyor.”

Yaygın bitki zararlıları şöyle: Örümcek akarları, yaprak bitleri, beyaz sinek, tırtıllar, böcekler.

Biyoçeşitlilik tehlikede

Pestisitler, sadece insanlara ve hayvanlara zarar vermiyor. Yabancı otları da yok ediyor. Yabancı otların neslinin tehlikeye girmesi, biyoçeşitliliğin azalmasına neden oluyor.

Halbuki, üretimi yapılan tüm tarım çeşitlerinin, yani kültüre alınmış bitki ve hayvan türlerinin temeli doğada bulunan yabani akrabalarına dayanır.

Dahası yabani otlar, yeni tarım çeşitleri elde etmek veya mevcut olanları ihtiyaca göre iyileştirmek için de çok önemli.

Şöyle devam etti Toprak: “Ülkeler sahip olduğu biyolojik çeşitlilikle, özellikle genetik kaynaklar anlamında büyük bir güç durumuna geliyor. Çünkü çevresel baskılara dirençli ve yüksek üretim potansiyeline sahip çeşitlerin geliştirilmesi için yabani canlı kaynaklardan faydalanılıyor. Pestisit kullanımı ekosistemin yapısının ve tür sayılarının değişmesi gibi uzun süreli etkileri nedeniyle ekosistem tahribatına yol açıyor.”

Yapılan araştırmalara göre çiftçiler, pestisitleri seçerken, uygulama dozunu ve zamanını belirlerken ilaç bayilerine soruyor.

Yani çiftçilerin birçoğu, uzmanlardan bilgi alınmadan pestisit kullanıyor. Sahadaki uzmanlarsa çiftçileri yönlendiren ilaç bayilerinin eğitim seviyesinin düşük olduğunu belirtiyor.

‘Bakanlık taklit ve tağşiş için yapmış olduğu uygulamayı meyve ve sebzeler için de yapmalı’

Gıda mühendisi Avrupa’dan geri dönen ürünlerle ilgili şunları dedi:

* İhracattan dönen ürünlerin akıbeti, tüketicilerin kafasında büyük soru işareti yaratmakta. Bu ürünlerin geri dönmesinin ardından ne yapılacağı konusunda elbette belirli prosedürler var. Genellikle, geri dönen ürünler mevzuatına uygun olan başka ülkelere gönderilebilir, mevzuatımıza uygunsa iç pazarda değerlendirilebilir, ikisi de uygun değilse imha edilir.

* Her ülkenin mevzuatı birbirinden farklıdır. Dolayısıyla kullanılan pestisit ve miktarı da ülkeden ülkeye değişiklik gösteriyor. İade edilen ürünle ilgili gerekçe tam olarak bilinmeli/istenmeli ve analizleri muhakkak yapılmalı.

* Burada en önemli nokta şeffaflıktır. Gümrükten dönen ürünlerin yönetimi, sadece ticari etkileri değil, aynı zamanda etik ve sağlık standartları açısından da kritik bir öneme sahip. Bakanlık gerekli düzenlemeleri yaparak taklit ve tağşiş için yapmış olduğu uygulamayı meyve ve sebzeler için de yapmalı, pestisit, aflatoksin ve mikrobiyal yük sınır değerlerini aşan ürünleri üreten firma ve kişileri de ifşa etmelidir.

* Ne yazık ki ihraç ettiğimiz ürünlerin çeşitli sebeplerle (pestisit, aflatoksin, haşere, uygunsuz ambalaj vb) ülkemize iade edildiği haberlerini sıklıkla okuyoruz. İhracattan geri dönen gıda ürünlerine ilişkin prosedür ‘Bitkisel Gıda ve Yemin İhracatında Sağlık Sertifikası Düzenlenmesi ve İhracattan Geri Dönen Ürünler İçin Uygulama Yönetmeliği’ adlı mevzuat kapsamında yürütülüyor. Gümrüğe geri dönen gıda ürünleri Tarım ve Orman Bakanlığı İl Müdürlükleri tarafından kontrol ediliyor. Fakat, ürünleri iade eden ülkeden resmi bir evrak talep edilmiyor. İade eden ülke sebebini söylerse bilebiliyoruz. Aksi durumda ihraç eden firmanın beyanı esas alınıyor. Bu da bir güvenlik zafiyetine ve kafalardaki o makul şüpheye neden oluyor.  

* Tarladan çatala gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için gıda mühendisleri ile ziraat mühendislerinin bilgi ve birikiminden faydalanabilmek için gerek kamuda gerek özel sektörde istihdamları artırılmalı. Çiftçilerimize belirli aralıklarla eğitimler verilmeli. Gıda egemenliğine dayalı, kamucu tarım ve gıda politikaları inşa edilmeli.

Bakanlık her ne kadar geri gönderilen ürünlerin imha edildiğini söylese de tüketiciler ikna olmuyor. İmha görüntülerinin ve analiz sonuçlarının kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılması isteniyor.

Bakanlık geçtiğimiz günlerde Tunus’tan geri gönderilen patateslerin imha görüntülerini paylaştı. Ama devamı gelmedi. Avrupa’dan ürün iadesi bildirimleriyse her gün devam ediyor.

Toprak, Tarım Bakanlığı’nın şu soruları yanıtlaması gerektiğini söyledi:

* Tarım ve Orman Bakanlığı yurt dışından dönen ürünler için nasıl bir uygulama yapmakta? Eğer ürün imha ediliyorsa imha tutanakları kamuoyu ile neden paylaşılmıyor?

* İhraç edilecek ülkelerin mal kabul kriterleri önceden öğrenilip ona göre hareket edilemiyor mu? Bu konuda üreticileri/işletmeleri bilgilendirici destekler sağlanıyor mu? 

* Ürün ihraç edilmeden önce gerekli ve yeterli analizler yapılmıyor mu/istenmiyor mu? Eğer yapılıyorsa neden sıklıkla ürün iadesi yapılıyor?

* Ürün iadelerinden kaynaklı finansal yük nasıl karşılanıyor?

Bir haftada Avrupa’nın reddettiği ürünler: Kekik, badem, mandalina, domates…

Türkiye’den İtalya’ya gönderilen çam fıstıklarında kadmiyum

Yine kuru incir: ‘Kuvvetli zehir’ tespit edildi, sınırdan geri gönderildi

Türkiye’den Avrupa’ya giden kuru incirlerde ‘zehirli ve kanserojen’ madde

Türkiye’den Avrupa’ya giden limonlar ‘riskli’ denilerek geri gönderildi

Türkiye’den ithal edilen narda ‘pestisit kokteyli’: Güvenli limitin 12 katı

Türkiye’den ithal edilen kuru incirlerde zehirli madde çıktı: Güvenli limitin 49 katı

Türkiye’den ithal edilen domateslerde pestisit çıktı: İzin verilen limitin 34 katı

Türkiye’den Avrupa’ya giden kuru incirlerde ‘zehirli ve kanserojen’ madde

Türkiye’den Avrupa’ya giden limonlar ‘riskli’ denilerek geri gönderildi

Kategori:Diken özel, Vitrin-mobil

SON HABERLER

1 milyar değerinde mala el konuldu: 46 kişi tutuklandı

Yedi ilde düzenlenen operasyonda 1 milyar değerinde mala el konuldu, 46 kişi de tutuklandı.

Gram altın güne nasıl başladı – 7 Ekim 2025

Gram altın şu an (saat 9:07) 5.312,98 liradan işlem görüyor.

Dolar ve avro güne nasıl başladı? – 7 Ekim 2025

Liranın dolar ve avro karşısında eriyişi sürüyor. Dolar/TL 41,7025 seviyesinden ilerliyor, avro/TL 48,7630 seviyesinden güne başladı.

Kuvvetli sağanak bekleniyor: 20 ile sarı ve turuncu kodlu uyarı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) sağanak yağış beklentisiyle 20 ili sarı ve turuncu kodla uyardı.

Milli parklar 240 işçi alacak

Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü çeşitli branşlarda 240 işçi alacak.

Almanya'da 'göç tedbirleri' protesto ediliyor: Berlin'de 200 bin kişi toplandı
Ziraatla zanaatın kavuştayı: Yeryüzü Renkleri

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 898 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir illüzyon: Çalışırsan başarırsın

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

'İnsan Avı: Usame Bin Ladin': Belgesel mi istihbarat operası mı?

Ayhan Tinin

Edebiyat Müzesi… Şiir Kütüphanesi… Nâzım'ın bavulu küçük İskender'de mi?

C. Hakkı Zariç

Türkiye'nin yeni dili

Mustafa Alp Dağıstanlı

Sürtünmesiz dünya

Diken

'Av'ını kaybetse de muhabbeti bâki tutanların mekânı 

Behzat Şahin

Memleketin geleceği hangi fotoğrafta?

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Ahmet Taşgetiren: Türkiye'nin yeni bir fotoğrafa ihtiyacı var; cumhurbaşkanı, liderleri davet etsin

Yılmaz Özdil: 'Muhalefete muhalefet edilmez' lafı Kılıçdaroğlu döneminde icat edilmişti

Abdulkadir Selvi: CHP'nin oylarında artış var; dışarıdan müdahaleler her zaman mağdura yarar

Kamil Tekin Sürek: Türkiye'de ve Irak, Suriye'de PKK silahsızlandırılacak, bunlar Trump döneminde halledilecek

Ertuğrul Özkök: Fatih Altaylı çok önemli bir karar aldı

Nevşin Mengü: Savcı ve hakimleri ABD'deki gibi halk seçsin

Murat Çelik: Ödediğiniz rakam ucuz mu, pahalı mı, tam ederi mi; siz anlayabiliyor musunuz?

Murat Muratoğlu: Mehmet Şimşek konuya 'İngiliz kaldı!'

Orhan Bursalı: Şimşek, Karahan altınlara takacaklarına, Türkiye ne yapmalı bu konuya bakmalılar

Necmettin Batırel: Size bir başka güzel rakam vereyim

Damla Doğan Tuncel: Altın piyasasına bir müdahale mi başlıyor?

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×