İzmir’in Bayraklı ilçesindeki Emrah Apartmanı’ndan, depremden 58 saat sonra çıkarılan 14 yaşındaki İdil Şirin, Türkiye’yi sevindirdi. Ancak, itfaiye ekibi, ona ulaştığında söyledikleri yürekleri sızlattı: “İtfaiye amca kardeşimden ses alamıyorum öldü.”

Emrah Apartmanı’ndan ses duyan ekip üç saatlik çalışmanın sonunda saat 01:00’e doğru İdil’e ulaştı. Sırtüstü yatar halde bulunan İdil, 83 canın yitirilmesine sebebiyet veren depremde umudun öykülerinden birinin öznesi oldu. Ancak, sekiz yaşındaki kardeşi İpek’in adı depremde kaybedilenlerin arasına yazıldı.
Manisa Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi’nde çalışan Hasan Alaca ile göz göze gelen İdil kardeşi İpek’ten uzun süre ses aldığını ama bir sonra sesin kesildiğini söyledi ve su istedi.
Alaca yaşananları İHA muhabirine anlattı: “Enkazda çalışma yaparken bir ses duyduk. İdil’le göz göze geldik. Enkazı biraz ayıkladıktan sonra çocuğun gayet sağlığı yerindeydi. Adını sordum, yaşını sordum hepsini söyledi. Bizden bir isteğiniz var mı diye sorduğumda, ‘Ben susadım su istiyorum’ dedi. Sağlık durumu nedeniyle su vermedik. Müdahale ederek uzun bir çalışmanın ardından İdil’i bulunduğu yerden çıkardık.”
‘Sadece ayağı sıkışmış’
Alaca, İdil’i sağ görünce şaşırdığını belirterek şöyle devam etti: “İdil’i ilk gördüğümde şok oldum. 58 saat sonra bir canlının çıkması gerçekten heyecanlı bir andı. Sadece ayağını çekyat sıkıştırmış, Ezik yada zedelenme yoktu ilk baktığımızda.”
İdil’in hemen yanı başında kardeşi İpek’ın olduğunu anlatan Alaca, “İdil, ‘Kardeşim var, öldü’ dedi. Kardeşi ile yan yanalardı. Kardeşi öldüğünde onu izlemiş. İdil çekyatta sırt üstü yatıyordu, sol tarafında kardeşi İpek oturur vaziyetteydi. İdil’in, ‘İtfaiye amca kardeşim öldü’ demesi yüreklerimizi sızlattı.”
Balıkesir İtfaiye ve Arama kurtarma ekibi gurup amiri Bahadır Kuş’un görevi ise onu uyutmamaktı. Enkazdan çıkarılana kadar baş aşağı durarak onunla konuşan Kuş, sık sık “Çıkacağız buradan, benim adım neydi, nerede görevliyim” gibi sorularla onun uyumasını engelledi. Annesinin onu beklediğini söyledi. İdil de ona, “Bahadır ağabey, Balıkesir” diyerek yanıt verdi.
‘Bizlere güç verdi’
Kuş şunları söyledi: “Ben içeri girerek sohbet şeklinde İdil’le konuşmaya çalıştım. İdil’i sağlıklı ve diri tutmak için. Bunlar ekip işi beraber ortaklaşa hareket ederek sağ salim sağlık ekiplerine teslim ettik. Mutluyuz, uzun saatler sonrası bir insanı canlı olarak çıkarmak, tamda umutların tükendiği anda İdil’i sağ salim çıkarmak hepimizi sevindirdi. Çalışan tüm ekiplere deşarj gibi oldu. Enerjimiz tam bitmek üzereyken hepimize arama kurtarma ekiplerine güç verdi, gayretimiz arttı. İdil’in bilinci açıktı ama artık yorgun düşmüştü. Onu uyutmamak için elimizden gelen gayreti gösterdik. Üzerine kapanmış çekyat ve üzerinde kat ve kat beton yığını vardı. Ona Rabbim orda bir yaşam üçgeni oluşturmuş ve üç günün sonunda İdil’i kurtardık.”
İdil Şirin, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi altına alınmıştı.