
H. AYHAN TİNİN
Sanat da var / Görsel Sanatlar
insanatinart@gmail.com
Sicilya kıyılarından başlayıp İspanya ve Fransa’ya oradan da bütün Avrupa’ya yayılan kara vebadan yaklaşık 100 yıl sonra doğmuştu.
Kim derdi ki ölümünden 500 yıl sonra Rönesans’ın unutulmaz sanatçısı Raffaello’nun 2020 kutlama programı, sergileri, özel hazırlanmış Raffaello turları Covid-19 nedeniyle iptal olacak.
Kim derdi ki Rönesans’ın doğduğu topraklar, onun en ünlü sanatçılarından birinin 500’üncü ölüm yıldönümü nedeniyle muhteşem bir anma programına hazırlanırken tarihinin en onulmaz acılarından ve salgınlarından biriyle yüz yüze gelecek.
Yalnızca 37 yıl yaşadı.
Mart ayının 28’inde Urbino’da sıradan bir ressamın oğlu olarak dünyaya geldi. 6 Nisan 1520’de Roma’da Pantheon’a gömüldü.
Hayat bazen adaletsizce dağıtır yetenekleri. Rafaello bu adaletsizliğin kazanan tarafıydı. Bunu babası da fark etti. Paskalyadan önceki son cuma günü, ki ‘Kutsal Cuma’ da derler, dünyaya gelen bu çocuğun desenleri muhteşemdi.
Giovanni Santi oğlunun dünyaca ünlü dahi bir ressam, mimar olacağını bilmese de iyi bir sanatçı olacağına inanıyordu. Onu Pietro Perugino’nun atölyesine gönderdi.
Raffaello önce ustasının yapıtlarının kopyalarını yapmaya başladı. Ancak öyle başarılı kopyalar yapıyordu ki bir süre sonra hangi resim asıl, hangisi kopya giderek zor anlaşılır oldu.
Özellikle ‘Meryem’in Evliliği’, ustasının eserinden kopyalanmakla birlikte kendi üslubunu ortaya koyduğu ilk yapıtı kabul edilir.

Perugino’nun iki boyutlu eserine karşın adeta üç boyutlu bir eser ortaya koymuştu Raffaello… Gelecekteki muhteşem perspektif anlayışına hazırlanmaktaydı.
Hakkında şöyle söylenir: “Başkaları modelin yüzünü resmedebilir ve gerçek renkleri yakalayabilir. Raffaello ise modelinin hem yüzünü hem zihnini gösterir.”
Belki de bu nedenle doğa üstü güçler Raffaello’nun resimlerini koruyordu. Palermo’daki keşişler için yaptığı pano, deniz yoluyla taşınırken fırtına çıktı ve kayalara çarpan gemi parçalandı. Geminin bütün yükü kayboldu ve bütün mürettebat öldü. Ancak bir sandığın içindeki altar panosu hiçbir zarar görmeden Cenova’da sahile vurdu.
Kadınlara düşkünlüğü ise ressamlığı ve mimarlığının ardında belki biraz da isteyerek geri planda bırakıldı. Fakat yine de biliyoruz ki yakın dostu Agustino Chigi’nin sarayındaki işi yaparken, aklını yaptığı şeye verebilmesi için Agustino sevgilisini saraya getirtmiş ve iş bitene kadar Raffaello’nun çalıştığı salonda kalmasını sağlamıştı.
Leonardo da Vinci’yi tanıdıktan sonra üslubuna hayran kalarak uygulamaya çalıştı. Yumuşaklık ve renklendirmede bazı sanat tarihçileri Leonardo’yu aştığını söylese de herkes aynı kanıda değil.
Ancak onu bugünün dünyasında benzersiz kılan, Vatikan’daki ünlü çalışması Segnatura Odası’ndaki ilahiyat, felsefe, şiir ve hukuk konulu freskleri.

Her biri özel bir makaleye konu olacak yapıtları içinde ‘Atina Okulu’ dünyaca en çok bilinen freski.

Her inanıştan, kültür ve tarihsel dönemden bütün felsefecileri bir araya topladığı yapıt, tekniği açısından da son derece özgün.
Floransa müzelerinin mart başından haziran ayı ortalarına kadar planladığı sergi programları yazık ki gerçekleşemedi. Bunun üzerine sanal bir ziyaret programı başlatıldı. RAI3 ve RAI5 geçen pazar günü Raffaello için hazırlanmış harika bir belgesel yayınladı. 6-8 Nisan tarihleri arasında ise üç gün Uffizi Galerisi, Urbinolunun eserlerini tanıttığı videolar yayınladı.
Yaşadığı dönemde mütevazılığı, uyumu, sağduyulu davranışlarıyla tanınan bu olağandışı sanat insanı, bugün de adeta görkemli kutlamaları reddederek ruhun ölmezliğini kanıtladı.
Ne kadar olağanüstü yeteneklere sahip olursa olsun, insan ilişkilerinde abartısız ve doğru davranışlarıyla, ‘Papa’nın mimarı ve ressamı’ unvanını kazanmış olduğu dönemde bile sevecen ve nazik davranışlarıyla döneminin sanatçılarına örnek oldu.
Covid-19 günlerinden yaşadığımız şeylerin bir ilüzyon olduğunu anımsayarak geçerken Segnatura Odası’ndaki freskleriyle Raffaello, 500 yıl sonra bizi dehasıyla düşünmeye davet ediyor.
Biraz olsun egolarımızdan sıyrılacak, yaşlı dünyamıza barışı, sanatın evrensel sevgisini ve adaleti getirebilecek miyiz dersiniz?