• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

31 Mart 2015… Bu perişan ülkede, Allah herkesin yardımcısı olsun

01/04/2015 09:29

 

murat sevincMURAT SEVİNÇ

Nicedir her tür emare var. Türkiye’nin göz göre göre ne hale geldiğinin, getirildiğinin emareleri.

Şu 90 yılda ne kadar olunabildi tartışılır ancak görünen o ki Türkiye halkı, ‘ulus’ olabilme vasfını hızla yitiriyor ya da yitirdi. Her dinden, dil ve kültürden, etnik kökenden insanı bir arada yaşamaya ikna eden, birlikte yaşama isteği yaratan ‘kaderde, tasada, kıvançta bir olma’ duygusu. Herkesin insan gibi yaşamaktan anladığını, üzerinde iyi kötü uzlaşılabilmiş hukuk kurallarının sınırları içinde yaşayabilmesi ve tabii bu insanca yaşamı, diğerlerinin farkına varıp onlarla birlikte üzülüp sevinerek sürdürmeye çabalaması. ‘Diğeri’nin sevincine ortak olup acısını paylaşabilmesi. Sevmediğinin dirisine ve ölüsüne yaklaşırken, asgari bir edebi muhafaza etmesi. Nasıl tanımlanabilir ki ‘ulusun bir ferdi’ olmak?


Bugün, Türkiye Devlet Başkanı’nın anayasal sistemi ‘bekleme odası’na alması üzerine yazacaktım. Nasıl olup bir devlet başkanının, devletinin anayasasını göstere göstere askıya alabildiğini, bunu ilan edebildiğini, demokratik dünyada eşi benzeri olmayan bu zihniyeti anlamaya çalışacaktım. Olmadı.

İleri Türkiye hikayeleri

Sabah saatlerinde elektrik kesildi. Amerika’da yaşamıyoruz, olur böyle şeyler. Sonra duyuldu ki, neredeyse ülkenin tamamında kesilmiş. Türkiye için dahi yeni sayılabilecek bir durum. Trafo lobisi olabilir mi diye düşündüm ilk olarak. İnternetten haber alma çabaları, doğal olarak haber alamama, hiçbir yetkilinin derli toplu bir şeyler söylememesi vs…

Bildik, hayli tanıdık yeni ve ileri Türkiye hikâyeleri. Ülkenin, bizzat devlet başkanı tarafından dışlanmış, çapulcu vb. ilan edilmiş yaklaşık yarısının, elektrik üzerine esprileri. Esprilerin çoğunun ‘seçim’ ve ‘kediler’ üzerine oluşu. Hemen herkesin olup bitende bir ‘gariplik’ ya da ‘komplo’ arayışı ve ‘idare’den anlamlı hiçbir açıklamanın yapılmayışı…

‘Gazozumuza ilaç atmışlar’ diylenler

Ardından bir haber, Balyoz davası hakkında. Tümünün beraat ettiğine dair. Yaşamlarının ‘yüzlerce gününü’ cezaevinde geçirmiş insanlar. Berbat bir yargılama süreci. Düzgün yargılamanın özü sayılması gereken usul kuralları hiçe sayılmış. Sonunda, ağır cezalar verilmiş.

Hepimiz biliyoruz ki 17-25 Aralık yaşanmasaydı, hala hepsi cezaevindeydi ve şu anda ‘Gazozumuza ilaç atmışlar’ diyen siyasetçi ve yazarlar, davanın savcılığını yapmayı sürdürüyordu. At izi it izine karışmışken, tamamı beraat etti. Yurttaşın bir kısmı, darbe girişimi olduğuna yürükten inanıyorken. Bir kısmı, inanıyor ancak paralel zırvaları nedeniyle inanmıyormuş gibi yapmakla meşgulken. Bir kısmıysa, ne olduğunu anlamıyorken. Çöken adalet sistemimizle birlikte darbelerle hesaplaşma macerası da böylece sona ermiş oldu.

Başarısızı nasıl oluyor peki?

Bir haber daha. Adliye’de savcı rehin alınmış. Savcı, Mehmet Selim Kiraz. Berkin Elvan soruşturmasına atanmış ve onun döneminde soruşturmada yol alınmış. Bir fotoğraf. Eylemci Savcı’nın başına silahı dayamış, arkasında örgüt flamaları şu bu… sesleri duyuluyor fonda. Dört beş talepleri var. Görüşmek istedikleri isimleri vermişler. En popüler olanları bir CHP vekiliyle Baro Başkanı. O da CHP’ye meyyal. Her şey tuhaf görünüyor. Yayın yasağı getiriliyor ve bu yasağa uyuluyor!

Akşam oluyor. İki eylemci ölmüş, Savcı ağır yaralı. İlerleyen saatlerde hekimler hastaneye geldiğinde vefat etmiş olduğunu ve yaşama döndürülemediğini açıklıyor.

Devlet Başkanı, odadaki herkesin öldürüldüğü operasyon için, zaman kaybetmeden kahraman polisi kutluyor. Son derece ‘başarılı’ bir operasyon olduğu gerekçesiyle. Başarısızı nasıl oluyor, kim bilir?

Gün polisi kutlama günü

Avukatların güvenlik tehdidi oluşturabildiği konusu gündeme getiriliyor. İç Güvenlik yasasının ne denli ‘gerekli’ olduğu da, doğal olarak. Bu koşullarda, omuzlarının üzerinde iyi kötü bir beyin taşıyan herkesin yöneltebileceği, ‘O yasadaki hangi düzenleme bu olayı engelleyebilirdi’ gibi makul soruların duyulma olasılığı yok elbette. Çünkü gün, polisi kutlama günü.

Başbakan ‘birlik’ olmaktan söz ediyor. Tabii birlik olmaktan ‘soru sormamayı’, ‘kurcalamamayı’, ‘destek çıkılmasını’ anlıyorlar, açıkça. Soru sormamalı. İlk etapta akla gelen makul ve yanıtlanmaya muhtaç soruların hiçbirini, sormamalı. Milyonlarca yurttaş, resmi açıklamalara zerre kadar itibar etmezken üstelik. Herkes her şeyin içinde komplo arıyorken. Yaşayana zaten gösterilmeyen saygı ve verilmeyen değer, artık göçüp gitmişe de sunulmuyorken. Sevinci ve kıvancı geçtim, yurttaş birbirinin ‘keder’ine dahi ortak olamıyorken.

‘Güven bağı’, ürkütücü ölçüde zayıflamış durumda

Seçimmiş, provokasyon beklentileriymiş, derin hesaplarmış, siyasi rantmış, iç güvenlik zırvalarıymış şuymuş buymuş, bilemem… Bu ülkenin yarısı ve o yarının temsilcileri ‘Allah bir’ dese, diğer yarısını ikna edemiyor artık. Kalmadı böyle bir ihtimal. Yurttaşlar ile devlet-yurttaş arasındaki zorunlu ‘güven bağı’, ürkütücü ölçüde zayıflamış durumda. 1950’lere, Vatan Cepheleri’ne rahmet okutacak bir ayrışma söz konusu.

Bildiğim, bu rezaletin, güvensizliğin ve giderek derinleşen nefretin sorumlusunun rahmetli babam olmadığı. Dedim ya, 90 yılda ne kadar ulus olunabildi bilinmez, buna mukabil görünen o ki Türkiye halkı, belki de hiçbir zaman tam olarak kazanamadığı ulus vasfını, artık bütünüyle yitirmiş görünüyor.

Yurttaşın yurttaşa, yurttaşın devlete, devletin yurttaşa güvenmediği ve giderek daha düşmanca yaklaştığı bu perişan ülkede, Allah herkesin yardımcısı olsun…

Kategori:Agora

Tüm yazılar: Murat Sevinç

SON HABERLER

İran'dan yeni misilleme: İsrail'de sığınaklara gidin çağrısı yapıldı

İran, İsrail’e yeni füze saldırıları başlattı.

İsrail ordusu: İran'da yeraltı askeri üssünü vurduk

İsrail ordusu, İran’ın batısında Hürremabad’da karadan karaya balistik füzelerin depolandığı, fırlatma rampalarının bulunduğu yeraltı askeri üssünü vurduğunu ileri sürdü.

Fenerbahçe Beko'nun finaldeki rakibi Beşiktaş Fibabanka

Türkiye Basketbol Süper Ligi’nde Beşiktaş Fibabanka, Anadolu Efes’i 82-75 yenerek finalde Fenerbahçe Beko’nun rakibi oldu.

Erdoğan, Trump'la telefonda İsrail ve İran'ı konuştu

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump telefonda İsrail ve İran’ı görüştü.

Trump'tan İsrail-İran savaşını bitirmek isteyen Putin'e: Kendi savaşın sona ermeli

ABD Başkanı Donald Trump, doğum gününü kutlamak için arayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüştü. Trump, İsrail-İran savaşını bitirmek için arabulucu olabileceğini söyleyen Putin’e kendi savaşını bitirmesini tavsiye etti.

Başarısız Türkiye'nin başarılı (?) operasyonu
Başbakan, 'Herkes tarafını seçsin' diyor; bizim tarafımız belli sayın başbakan!

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 783 gündür hapiste

YAZARLAR

Dere Sokak Üçlemesi, 'Körfez'le sona eriyor

Behzat Şahin

Yanlış 'tarafında' bu ısrar acep nedendir?

Mustafa Dağıstanlı

Mutluluk pazarlama

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Eşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi

Murat Sevinç

Bağıran lüks, suskun zarafet

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Halayda kiminlesin?

Ayhan Tinin

İlhan Şeşen'i üne kavuşturan aşkı: Bir adam, iki kadın ve 'ellerimde çiçekler'

Meşerret Şerbetçi

GÜNÜN 11’İ

Mustafa Mutlu: İnsaf organınız öldü mü?

Damla Doğan Tuncel: Yeni düzen hepimizi 'Bir gün tehlike olabilir' gerekçesiyle susturulabilecek birer hedefe dönüştürmesin…

Selin Nakıpoğlu: Bu ölüm bizleri oldukça etkiledi, dökülen gözyaşlarında 23 senedir maruz kaldığımız kötülüklerin de payı var

Osman Sert: İran'a saldıran İsrail olmasa tepkiler daha sessiz bile olabilirdi

Ayşe Yıldırım: AKP'lilerin Kılıçdaroğlu sevdasının adını net koyalım; Özgür Özel korkusu…

Onur Çanakçı: Sayın Şimşek gerçekten kötü gün 19 Mart mıydı?

Akif Beki: Asıl hedefin Türkiye olduğuna gerçekten inanıyorsanız ne yapacağınız belli

Yusuf Karadaş: İsrail ve ABD emperyalizminin derdi İran'ın nükleer programından ibaret değildir

Mehmet Ali Güller: Bölge ülkeleri tarihi bir tutum alma kararıyla karşı karşıya

Murat Ağırel: Ferdi Zeyrek kazadan iki gün önce bana belediyedeki yolsuzlukları anlattı

Recep Genel: 'Karın tokluğuna çalışıyoruz' bile diyemeyecek haldeyiz

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×