15 Temmuz darbe girişimi esnasında İstanbul’daki Afet Koordinasyon Merkezi’ni (AKOM) işgal eden askerler hakkında hazırlanan iddianamede, girişimin farkında olunmasının hayatın doğal akışına aykırı olduğu görüşüne yer verildi.

Fotoğraf: Reuters
İdianamede Harp Akademileri’nde öğretim üyesi Kurmay Yarbay Mustafa Kubilay komutasında dördü yüzbaşı, bir astsubay ve 11 er olmak üzere 17 asker hakkında ‘darbeye teşebbüs’ suçlamasıyla üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
Yine 17 kişi hakkında, açtıkları ateş sonucu yedi kişinin yaralanması nedeniyle de ‘kasten öldürmeye teşebbüs,’ ‘mala zarar verme’ ve ‘örgütüyeliği’ suçlamasıyla çeşitli oranlarda ceza talep edildi.
‘Amaç görüntü akışını kesmek’
Askerlerin 15 Temmuz akşamı saat 21.00’de kışladan çıktığı, 21.30’da AKOM’a geldiği ve sabah 07.00-08.00 saatlerinde de polise teslim olduği kaydedilen iddianamede, esas amacın anlık görüntü akışını kesmek olduğu belirtildi.
İddianamede şüpheli erlerin bomba ihbarı üzerine AKOM’a geldiğine ilişkin savunmalar da yer alırken, askerlerin bomba ihbarı için gelinen bir yerde bulunan güvenlik görevlilerine silah doğrultmalarının, binaya gelen yurttaşlara ateş etmelerinin ve darbe girişimi olduğunu fark etmemelerinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı savunuldu.
‘Gerçek niyetin açıkça ortaya çıkmasına rağmen…’
İddianamede şu ifadeler kullanıldı: “Bir an için itibar edilse bile bomba ihbarı için güvenlik alınmaya gelinen bir yerde binayı korumakla görevli olan güvenlik görevlilerinin silah doğrultulmak suretiyle silahlarının ve telefonlarının alınması, binada görev yapmakta olan çalışanların telefonlarının toplanması, çalışanların silah zoruyla dışarı çıkarılması, binada bulunan elektronik eşyaların fişlerinin çekilmek sureti ile devre dışı bırakılması, şüpheli subayların darbe girişimini engellemeye gelen vatandaşlarımıza hedef gözetmeksizin ateş etmelerine ve kendilerine de ateş etmeleri yönünde emir verilmesine rağmen nöbet için bırakıldıkları yerleri saatlerce terk etmemeleri, gerçek niyetin bomba ihbarı veya terör saldırısı olmadığının açıkça ortaya çıkmasına rağmen rütbeli olan şüphelilerin emirleri doğrultusunda kanunsuz davranışlarına devam etmeleri, “Askeri Kalkışma” olduğunu fark etmemelerinin, hayatın olağan akışına uygun olmadığı değerlendirilmiştir.”