• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

14 Mart Tıp Haftası: Hekimler bu kez sessiz yürüdü

19/03/2023 17:29

MESUDE ERŞAN

@mesudersan

mesudeersan@diken.com.tr

Hekimler ve sağlık çalışanları 6 Şubat depremlerinde ölenlerin anısına, geleneksel 14 Mart Tıp Haftası Hekim Yürüyüşü’nü ‘sessiz’ yaptı.

Fotoğraflar: Diken

Ölen meslektaşlarının isimlerini taşıyan hekimler bugün Haydarpaşa Numune Araştırma ve Eğitim Hastanesi’nde buluştuktan sonra Kadıköy İskele Meydanı’na kadar yürüdü. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyeleri, farklı illerin tabip odalarından da hekimlerin katıldığı yürüyüşte, “Ya gitseydik? Hekimler değil, enkazın sorumluları gidecek” ve “Sağlık kurumları ayakta, insanlık hayatta kalsın” pankartları taşındı.


TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut meydandaki konuşmasına, “Kaybettiğimiz arkadaşlarımızın sadece isimlerini getirmedik. Yaşamlarını, düşlerini de kalbimizde getirdik. 102 arkadaşımızı kaybettik. Üniversite yurtlarında ya da evlerinde kalan tıp öğrencilerini kaybettik” diyerek başladı.

‘Beceriksizlik afeti felakete çevirdi’

Resmi sayılara göre depremde ölenlerin sayısı 50 bine (49 bin 589) yaklaştı. Ancak alandan gelen verilere göre rakamın gerçeği yansıtmadığını söyleyen Bulut, pandemide olduğu gibi Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) iki yıl sonraki istatistik verilerine doğru verilerin yansıyacağını ifade etti. “Onlar bizim için mezar taşlarının, mezar işaretlerinin üzerine yazılan rakamlardan ibaret değil” diyen Bulut şöyle devam etti: “Oradaki yurttaşlarımız maalesef imar yasalarındaki denetimsizlik, özel şirketlere bu denetimin aktarılması neticesinde yapılan bozuk, çürük binaların altında kalarak yaşamlarını yitirdiler. Nasıl ki sağlığı özel sektöre emanet edip sağlık baronlarına verirseniz sağlığınız bozulursa, imarı, bayındırlığı da beton baronlarına verirseniz böyle on binlerce ölümle karşılaşırsınız.”

Siyasi beceriksizlik ve yönetim bozukluğunun afeti, felakete çevirdiğini söyleyen Bulut, şöyle konuştu: “Sel geldi. Yine yurttaşlarımızı kaybettik. Konteynerler kurduk, sel götürdü. Çadırları kurduk, sel bastı. Bunlar hep organizasyon bozukluğundan, kötü yönetimden kaynaklı. Sadece acımız yok, öfkemiz de var.”

‘İstanbul hastanelerini depreme hazırlayın’

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nergis Erdoğan, hekimler adına hazırlanan ortak bildiriyi okudu. İstanbul’daki tüm sağlık kurumlarının bina güvenliği açısından acilen değerlendirilmesi, beklenen depreme dayanıklı hale getirilmeleri veya tahliye edilmeleri için gereken ekonomik, teknik desteğin gecikmeden sağlanması gerektiğini belirten Erdoğan, “Halkımızı hayatta tutmak için hayatta kalmalıyız” dedi.

6 Şubat depremlerindeki kayıpların çok büyük bir kısmının önlenebileceğini belirten Erdoğan şöyle devam etti: “Sessizliğimiz söyleyecek sözümüz olmadığından değil, duygularımızı ifade etmeye sözün yetmeyişinden. Önlenebilir ölümlerin yarattığı acıyı en iyi hekimler bilir. Depremin ilk gününden itibaren asıl görevliler, sorumlular büyük bir kaos içinde paralize olmuşken TTB çatısı altında memleketin dört bir yanından binlerce gönüllü hekim ve sağlık çalışanı çok ses, tek yürekle yardıma koştu. Tıpkı pandemide olduğu gibi özverili çalışmalarıyla deprem bölgesinin her köşesinde çare oldular. Şimdi bakıp diyoruz ki, ‘Ey halkım ya gitseydik. Nice olurdu halimiz?”

24 yılda hiçbir adım atılmadı

İstanbul hekimlerinin bir yandan depremde yitirdikleri meslektaşlarının üzüntüsünü yaşarken öte yandan her an burada olabilecek bir depremde, çalıştıkları sağlık kurumlarında hayatta kalamayacak olmanın tedirginliğini yaşadıklarını vurgulayan Erdoğan, şu konulara dikkat çekti: “İstanbul sağlık kurumlarının güvenlik karnesi ise parmakla gösterilecek birkaçı dışında sıfırın altında. Çok ciddi bir ders olması gereken 1999 depremi üzerinden 24 yıl geçmiş olmasına rağmen durum ne yazık ki bu. Çözüm olarak çalışanlarının, hekimlerinin ve hatta bazen yöneticilerinin görüşü alınmaksızın hastanelerle ilgili muhtelif ve muğlak taşınma planları yapılıyor. Bu durum, hekimler ve sağlık çalışanlarında ek bir tedirginliğe yol açıyor. Çünkü taşınan hastanenin gideceği sağlık kurumunun çalışanlarına da akılcı bir çözüm üretilemiyor.”

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ertuğrul Oruç ise “Hiçbir yere gitmedik, gitmeyeceğiz. Bir daha böyle bir felaketle karşılaşmamak için bu topraklarda mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Hekimler ve sağlık çalışanları daha sonra Atatürk anıtına kırmızı karanfil bırakıp, geldikleri gibi sessizce dağıldılar.

Hekim göçü durdurulamıyor: Geçen yıl 2 bin 685 iyi hal belgesi alındı

Kategori:Diken özel, Sağlık, Vitrin-mobil

SON HABERLER

Oktay Saral'dan Tanju Özcan'a: Senin suyun doğarken ısınmış

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’a “Senin suyun doğarken ısınmış” dedi.

Şişli'de gösteri ve yürüyüşler bir gün yasak

İstanbul’un Şişli ilçesinde gösteri yürüyüşü ve açık hava toplantıları bir gün süreyle yasaklandı.

Şişeyle denize bıraktığı mektuba 30 yıl sonra cevap geldi

İskoçyalı bir kız öğrencinin şişeye koyup denize bıraktığı mektubuna 30 yıl sonra yanıt verildi.

Avrupa Şampiyonası: A Milli Kadın Basketbol Takımı çeyrek finalde

2025 FIBA Avrupa Şampiyonası’nda Yunanistan’ı 83-72 yenen A Milli Kadın Basketbol Takımı, A Grubu’nda ikinci olarak çeyrek finale kaldı.

İzmir'de evinde uyuşturucu madde yetiştiren bir kişi tutuklandı

İzmir’in Bornova ilçesinde evinin odasında kurduğu sera sistemiyle uyuşturucu madde yetiştiren şüpheli tutuklandı.

Muharrem İnce, yarın adaylık için YSK'ya başvuracak
Doç. Dr. Özgör: Endometriozis kader değil!

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 790 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir Kürt feminist Halide Dündar'ın hikâyesi

Murat Sevinç

Ofansif mizah örneği olarak birkaç anayasa maddesi

Murat Sevinç

Babalar günü bu yıl da coşkuyla kutlanmadı!

Arzu Uzunali

İnsan aynı anda iki kişiyi sevebilir mi?

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Roma dondurması meselesi

Elvan Uysal Bottoni

Gelecekten ses veren siyasetçiler…

Murat Sevinç

İşgalci kelimeler

Mustafa Dağıstanlı

GÜNÜN 11’İ

Gökçer Tahincioğlu: İBB soruşturmasının göbeğine oturtulan 'etkin pişmanlık' uygulaması belirleyici olabilir mi?

Onur Çanakçı: Türkiye'nin Nisan 2025'teki dış ekonomik bilançosu yapısal sorunların akut hale geldiğini gösteriyor

Osman Sert: Yüksek perdeden dile getirilmesi 'Türkiye tehdit altında' psikolojisinin bir kullanım değeri olduğunu gösteriyor

Gülay Erdemli: Trump'ın davranışları artık müttefiklerini de tedirgin ediyor

Selin Nakıpoğlu: Türkiye'de yargı eliyle yapılan siyasal hamleler her seferinde insanı ürpertiyor

Berkant Gültekin: İsrailli yetkililer 'resmi hedef olmadığını' açıklasa da Netanyahu rejimi devirmeye dair göndermeler yapmaktan kaçınmıyor

Cihan Tuğal: İsrail, Hindistan ve Türkiye gibi birkaç ülke dışında faşizan uygulamaların sürdürülebilmesi zor

Hakkı Özdal: Mevcut haliyle Türkiye, İsrail'in 'bir sonraki hedefi' olamaz

Örsan K. Öymen: İran yönetimi iktidarda kalma ısrarından vazgeçip teokrasi karşıtlarıyla uzlaşmalı

Mustafa Balbay: Aziz milletimiz sadece bir yerde patlar; sandıkta

Ümit Zileli: Bunu 'kepazelik' olarak da okuyabilirsiniz!

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×