TUĞAY İLYASOĞLU *
Bütün gün ona kavuşabilmek için çalışıyor, koşturuyor, didiniyoruz. Kimi zaman üstümüzü bile değiştirmeden kendimizi onun kollarına bırakmanın derdine düşüyoruz.
Günün en güzel anı. Sıcacık yatak, mis gibi çarşaflar ve tüm tatlılığıyla bizi bekleyen canımız uyku.
Tam ağırlaşan gözkapaklarımızla ona yumuşak yumuşak teslim olurken, içimizdeki düşman atağa geçiyor ve bu mutluluk tablosu insanın kalbini ağzına getiren bir sıçrama ile bölünüyor. Karşınızda tüm ihtişamı ile hipnik seğirme.
Resmi tanımıyla hipnik seğirme, uykunun genellikle birinci aşamasında, tam uykuya dalacakken merkezi sinir sistemi kaynaklı ani ve istemsizce gerçekleşen bir kas seğirmesi (miyoklonus).
Hepimizin yakinen tanıdığı bu seğirmeye kimi zaman boşluktan düşme, yüksek bir ses ya da gözümüzü alan fazlasıyla parlak bir ışık da eşlik edebiliyor. Bazen tamamen tesadüfi olarak, bazense çevresel uyaranlardan – bir ses, bir koku – etkilenerek gerçekleşebiliyor.
Genellikle iyi huylu
Uykuya geçiş sürecinin doğal bir adımı olarak değerlendirilen hipnik seğirme, resmi kaynaklarda da ‘iyi huylu, epileptik olmayan kas seğirmeleri’ olarak geçiyor.
Özetle varlığından tedirgin olunacak bir durum değil ancak çok sık tekrarlanması halinde masumiyetini kaybettiği de oluyor.
Uyumaya çalışan insan evladını haddinden fazla rahatsız ederek işi insomniye kadar vardırdığı durumlar bile var. Eğer hipnik seğirme, gündelik hayatınızı etkileyecek boyuta geldiyse elbette doktora bir görünmekte fayda var.
Cümlelerin pek azının, olasılıklarla değil de kesin yargılarla bitiyor olmasının en büyük sebebi, hipnik seğirmenin bilim dünyası tarafından da tam olarak anlaşılamamış olmasından kaynaklanıyor.
En yaygın kabul gören teoriye göre hipnik seğirme, beynin bizi ayık ve uyanık tutmaktan sorumlu sistemi ile uykuya hazırlayan sistemi arasındaki kapışma sonucu ortaya çıkıyor. Bir yandan uyumamız için ortam hazırlanıp, kaslarımız gevşetilirken; diğer yandan bu gevşeme hissi, kontrol kaybetme, düşme gibi tehlikeli bir durum olarak algılanıyor.
Beyinsapı da bize bir iyilik olarak kontrolü ele alıyor ve kasları harekete geçirerek, seğirmelerini sağlıyor. Eksik olmasın.
Ağaçtan düşmeyelim diye
Neden peki, neden böyle? İşte, çünkü evrim. Hipnik seğirme, milyonlarca yıl önce ağaçlarda ikamet eden primat atalarımızdan bize hediye. O dönemlerde ağaç dalında uyuyan bir primatın en büyük sıkıntısı tabii ki konforu değil, ağaçtan düşmesi sonucu başına gelebileceklerdi.
Sakatlanmak, vahşi bir avcıya av olmak, ölmek gibi belalar hep onun başındaydı. İncecik dallarda dengede durmak zaten yeterince zor değilmiş gibi bir de rüzgarın üfürmesi, yağmurun uçurması gibi dış etmenler altı üstü bir uyku uyuyacak atalarımızın işini daha da zorlaştırıyordu.
Uyumamak ve sürekli tetikte olmak fizyolojik olarak sürdürülebilir ve makul çözümler olmadığından, evrim orta yolcu yaklaşımıyla atalarımıza koruyucu bir refleks olarak hipnik seğirmeyi hediye etti. O da atalarımızın hayatta kalma şansını arttırarak, bizlere kadar ulaşmayı başaran bir adaptasyon mertebesine yükseldi.
Kafein, stres ve anksiyeteye dikkat
Her şey çok güzel ama neden hipnik seğirme bizi her gece değil de bazı gecelerde ziyaret ediyor? Yine cevabı net olmamakla birlikte bu durumu tetikleyen birkaç faktör de yok değil.
Gün içinde kafeini fazla kaçırmak, stres ve ayrılmaz eşlikçisi anksiyete, bedeni egzersizle haddinden fazla yormak gibi kaldırdığımız her taşın altından çıkan ve de günlük hayatımızın değişmez bir parçası olan bu hadiseler, hipnik seğirmelerin sıklığını artırmada da, tabii ki, etkililer.
Hal böyleyken böyle. Milyonlarca yıl öncesinden kalma ata yadigarı hipnik seğirme, beyniniz üzerinden size küçük oyunlar oynadığında, hiç endişelenmeden atalarımıza selam verip, tatlı tatlı uyumaya devam edebilirsiniz.
* Boğaziçi Üniversitesi – Biyomedikal Mühendisliği doktora öğrencisi
Kaynakça
Chiarro, G., Calandra-Buonaura, G., Sambati, L., Cecere, A., Ferri, C., Caletti, M.T., Cortelli, P., & Provini, F. (2016) Hypnic jerks are an underestimated sleep motor phenomenon in patients with parkinsonism. A video-polysomnographic and neurophysiological study. Sleep Medicine, 26, 37-44.
Coolidge, F., & Wynn, T. (2006) The effects of the tree-to-ground sleep transition in the evolution of cognition in early Homo. Before Farming, 11-18.
Prabhu, A.M., Pathak, S., Khurana, D., Legido, A., Carvalhı, K., & Valencia, I. (2014) Nocturnal variant of benign myolonic epilepsy of infancy: a case series. Epileptic Disorders, 16(1), 45-49.
Sathe, H., Karia, S., Desousa, A., & Shah, N. (2015) Hypnic jerks possibly induced by escitalopram. Journal of Neuroscience in Rural Practice, 6(3), 423-424.
Vetrugno, R., & Montagna, P. (2011) Sleep-to-wake transition movement disorders. Sleep Medicine, 12, 11-16.