CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, ailesi ve yakınlarının yurt dışına ‘milyonlarca dolar kaçırdığını’ belgeledi.
Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında, “Yanıt bekliyorum” dedikten sonra Erdoğan’ın oğlu, kardeşi, eniştesi, dünürü ve eski özel kalem müdürünün bir vergi cennetindeki bir şirkete 2011 yılında gönderdiği milyonlarca doları tek tek sıraladıktan sonra dekontlarını gösterdi.
CHP lideri, söz konusu şirketin kuruluş senedinin ellerinde bulunduğunu belirterek şunları söyledi: “Kuruluşu 1 Ağustos 2011’de Man Adası’nda bir şirket kurulur. Adı Bellway Limited… Kuruluş senedi bizde. Sermayesi 1 sterlin… 1 Ağustos ve 2 Ağustos 2011’de birer yönetim kurulu toplantısı yapar. Tek kişilik. Sıdkı Ayan… Ayan 15 Kasım 2011’de Kasım Öztaş’a devreder.”
Ayan ve Öztaş’ı Erdoğan’ın ‘çok iyi tanıdığını’ ima eden Kılıçdaroğlu, şirkete şu isimlerin para gönderdiğini söyledi: Burak Erdoğan (oğlu), Mustafa Erdoğan (kardeşi), Ziya İlgen (enişte), Osman Ketenci (dünür), Mustafa Gündoğan (özel kalem müdürü).
CHP liderinin verdiği bilgilere göre gönderim tarihleri ve miktarları şöyle:
Burak Erdoğan: (29.12.2011) 1 milyon 450 bin dolar+ (4 Ocak 2012) 2 milyon 300 bin dolar
Mustafa Erdoğan: (15.12.2011) 2 milyon 500 bin dolar+ (26.12.2011) 1 milyon 250 bin dolar
Ziya İlgen: (15.12.2011) 2 milyon 500 bin dolar+ (26.12.2011) 1 milyon 250 bin dolar
Osman Ketenci: (27.12.2011) 1 milyon 250 bin dolar+ (28.12.2011) 1 milyon dolar
Mustafa Gündoğan: (27.12.2011) 1 milyon 250 bin dolar, (28.12.2011) 250 bin dolar
Toplam rakam: 15 milyon dolar.
Kılıçdaroğlu, bu dökümü verdikten sonra para gönderimlerinin hem swift (uluslararası para transferi) mesajlarını hem de dekontlarını kürsüden gösterdi: “Bunlar bankaların resmi kayıtlarıdır.”
Bunun üzerine salonda, ‘Tayyip istifa’ sesleri yükseldi.
CHP lideri de, Erdoğan’a seslenerek, “Haysiyetli bir adamsan gereğini yapacaksın. Nokta” dedi.
Millete dolar bozdurma çağrısı yapan Erdoğan ailesi, servetini dolar olarak yurt dışına kaçırmış. Dekontlar belgeler ortada #Tayyipİstifa pic.twitter.com/vJ4rwgApgJ
— Tuncay ÖZKAN (@ATuncayOzkan) November 28, 2017
Ne olmuştu?
Kılıçdaroğlu, partisinin geçen haftaki grup toplantısında şöyle konuşmuştu: “Sevgili Erdoğan, ‘Bila’e anlatır gibi’ soruyorum sana: Çocuklarının, eniştenin, kardeşinin, dünürünün ve eski özel kalem müdürünün bir vergi cennetindeki bir off-shore şirkete milyonlarca dolar gönderdiğini biliyor musun?”
Bu sözlerle ilgili 1.5 milyon lira tazminat talebiyle dava açan Erdoğan ise Kılıçdaroğlu’nu ‘müfteri, yüzsüz’ diye niteleyip şu resti çekmişti: “Öne sürdüğün iddiaların belgesi var mı? Varsa çıkar hemen ben gereğini yapayım. Yoksa çık milletin önüne iftira ettiğiniz söyle, özür dile. İspatlarsan ben hem siyaseti hem cumhurbaşkanlığı makamını bırakacağım.”
CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, dün yaptığı açıklamada şöyle demişti: “Bilal’e anlatır gibi tane tane söylüyoruz Recep Tayyip Erdoğan! Yarın işi gücü bırak genel başkanımızın yapacağı grup toplantısını pür dikkat izle!”
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin de, “Hep beraber göreceğiz. Kılıçdaroğlu’nu takip edin” demişti.
Erdoğan bugünkü grup toplantısında bir kez daha hedefe oturttuğu Kılıçdaroğlu’nun ‘işi müptezelliğine vurduğunu’ belirterek şunları söylemişti: “Biraz sonra güya belge açıklayacakmış. Geçmiş konuları ısıtıp ısıtıp yeniden gündeme getirecektir. Kendisine bir yerlerden bir şey gönderiliyor. Benim yurt dışına milyonlarca dolarlık paralar gönderdiğimi söylüyor. Belgesi var mı? Yok. Meselenin dünürlere kadar götürülmesi zaten saçmalığın dik alası.”