• 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT
  • GÜNÜN ESERİ

‘Fankit hareketi’: Yayınevlerinin tahakkümü ve popüler kültüre inat bağımsız kitap

20/09/2016 20:30

 

EFE SÖNMEZ

[email protected]

Reklam

Fanzin yayıncılarının bir araya gelerek başlattığı ‘Fankit hareketi’, yayınevlerinin edebiyat üzerindeki tahakkümüne ve kitapevlerinin vitrinlerini süsleyen ‘çok satanlar’ kitaplarına karşı, herkesi kendi kitabını fotokopiyle çoğaltmaya ve yaymaya çağırıyor.

İlk 'Fankit,' Kara Duvar oldu.

İlk ‘Fankit’, Kara Duvar oldu.

‘Fankit’, ‘Fanatik’ ile ‘kitap’ kelimelerinden türetilen bir kelime. Bağımsız ve hiyerarşik düzenle bağlantısız basılı yayınlar olarak bilinen fanzinden esinlenilmiş. Anlamı, ‘bağımsız, finansal kaynaklardan, profesyonel yayınevi algısından ve onun basım klişelerinden uzak, kar amacı gütmeyen, kolayca basılıp gönüllü dağıtım kanalları aracılıyla dağıtılabilen kitap.’

Reklam

Bu motivasyonla yola çıkan ‘Fankit hareketi’, amatör ve yayınevleri tarafından kitap çalışmaları kabul görmeyen yazarları, kendi kitaplarını basmaya teşvik etmeyi amaçlıyor. Hareket, kitabını fotokopi olarak basıp yayınlamak isteyen yazarlara, baskı, dağıtım ya da duyuru bağlamında yardım edecek.

Fankit: ‘Edebiyat sevdalıları’nın özlemi

‘Fankit hareketi’nin öncülerinden, aynı zamanda Sıvadık fanzinin yayıncısı olan Efe Elmastaş, Diken’e yaptığı açıklamada, bu fikri, fanzin yayınlayan herkesin aklından geçirdiğini ancak çeşitli sebeplerle caydığını söyledi.

Bu fikri düşünen kitleyi ‘genel okuyucu kitlelerine ulaşmakta zorlanan, bloglarında, kendi hallerinde yazıp çizen, iç disiplinleriyle tefrikalar yayınlayan edebiyat sevdalıları’ olarak tanımlayan Elmastaş, hareketin temelini ‘ünlenmiş, birçok yayınevinden kitapları çıkmış yazarların kapılarını veya sosyal hesaplarını aşındırmaktansa köşelerinde kalmayı yeğleyen ve bir zaman sonra yazıyla uğraşmayan’ların oluşturduğunu ifade etti.

Yayınevi olmayan yazarlarda umutsuzluk var

Fanzin yayıncılarının sosyal ağ üzerinden birbiriyle iletişime geçtiği ‘Fanzin Apartmanı’nı kurduktan sonra fanzincilerin daha uzun metinler yazmak için istekli olduğunu gözlemleyen Elmastaş, çevresinde kitap yazmak isteyenlerin sıkça, “Zaten basılmaz, basmaya kalksalar bir ton para isterler, bende de o para ne gezer, uğraşmaya değmez” cümlesini sarf ettiğini duyduğunu anlattı.

‘Fankit hareketi’nin bu ihtiyaca cevaben doğduğunu belirten Elmastaş, ‘Fankit’in ilk örneğini kendi yazığı distopik bir hikaye olan ‘Kara Duvar’la vermiş.

Ahbap-çavuş ilişkisinden bağımsız, karşılıklı yardımlaşmayla…

Yapmak istediklerinin ‘bireysel veya birleşik, bütünlüklü metinlerin çıkması’ olduğunu anlatan Elmastaş, fanzin basma birikimi olmayan kişilere basım, dağıtım ya da duyuru bakımından destek vermek olduğunu kaydetti.

Elmastaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunları yaparken bizim de bir okur olarak metinden beklediğimiz şeyler var ama bu sadece bizim sınırlarımızı kapsar. Yani ‘Kusura bakma ama biz bunun üzerine çalışamayız’ demek bizim edebiyat beklentimizin bir sonucudur. Metne dair iyi veya kötü bir yargıya varmak değildir. Zaten bu yargı karşıtlığı aynı zamanda grubumuzun varlık sebebidir. Onun haricinde, ahbap çavuş ilişkisinden bağımsız, karşılıklı yardımlaşmayla ilerlemesini istediğimiz bir süreç, ama her şeyden önce bizim için, bireyin basma edimine girmesi daha kıymetli.”

‘Belli başlı yazarlardan sonra akla çeviri geliyor’

Yayınevi tekellerinden önce asıl sorunun ‘eline ne tutuşturulursa okuyan, başka metinlerde gezinmeyi zaman kaybı olarak gören, banko yazarlara sarılan ya da onların işaret ettikleri üzerine giden okurlarda’ olduğunu savunan Elmastaş, böyle durumlarda reklam panolarının önemli hale geldiğini söyledi.

Yayınevlerinin ‘tahakkümü’ hakkında kesin ifadeler kullanamayacağını ancak ‘edebiyat yönelimini’ belirlediklerini aktaran Elmastaş, belli başlı yerli yazarlar haricinde yayınevlerinin çeviri eserler basma eğilimi olduğunu ifade etti.

Edebiyat ve bağımsızlık ilişkisi

Edebiyat ve bağımsızlık ilişkisine değinen Elmastaş, bağımsızlığın iç ve dış olarak ikiye ayrıldığını söyledi.

Elmastaş, şunları kaydetti: “Dış bağımsızlıkta kuşkusuz parasal kaygılar var. Nasıl, ne şekilde kim tarafından basılacağı, ne kadar telif alacağı ve bununla yazarın hayatının kaçta kaçını idame ettirebileceği gerçeği. Aynı zamanda dâhil olduğu yayınevinin pazarlama taktikleri gereğince önüne rica sosuna bulanarak konulan ödevler. Elbet kazanç kaygısı işin içine girdiğinde onların istediklerini yapmamak bir hayli güç. Kimi için katlanılmaz bir boyuta gelse de susup oturduğu açık. İkinci kısımda ise iç bağımsızlık yer alıyor ki hepsinden beter. Sırf, kaba tabirler ‘tuttu’ diye yazarın kendini sınırlandırması, başta kendini var eden ama bir zamandan sonra sahip olduğu bilinirliğin yok olacağı korkusuyla denemekten kaçınması, kitaplarının ‘klasik bilmem kim’ metnine dönüşmesi görünür bir durum. Hele belli periyodlarda kitap verme zorunluluğu hepsinden daha acı. İşte bu duvarlar yazıma soyunan özü içten içe kemiren şeyler olduğu düşüncesindeyim.”  

Elmastaş, konuyla ilgilenenlerin kendisine ‘[email protected]’ adresinden ulaşabileceğini belirtti.

Filed Under: Diken özel

SON HABERLER

CHP: Boğaziçi eylemlerindeki hak ihlallerinin tespiti için komisyon kurulsun

CHP, Boğaziçi Üniversitesi’ne Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasının ardından başlayan eylemlerde yaşanan gözaltılar, tutuklamalar ve polisin orantısız müdahalesinin araştırılması için Meclis’te alt komisyon kurulmasını önerdi.

Doktor: Eşini kaybeden bir teyzemiz cenaze sonrasında 200 kişiye virüs bulaştırdı

Sinop Atatürk Devlet Hastanesi’nde görev yapan Uzm. Dr. Ömer Küçükdemirci, eşinin vefatının ardından köylülerin evinde misafir ettiği kadının Covid-19 testinin pozitif çıktığını, 200’e yakın kişinin hastalığa yakalandığını belirtti.

Profesör uyardı: Karadeniz’le ilgili önlem alınmazsa tüm ülke için risk olabilir

Trabzon’daki Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın, vaka sayılarının yüksek seyrettiği bölgede komşu illerin de bu durumdan etkilendiğini belirterek uyardı: Önlem alınmazsa ülkemizin diğer bölgelerine de yayılabilir.

Ziraat batık kredilere ödeme kolaylığı getiriyor

Ziraat Bankası, kurumsal, tarımsal ve bireysel müşterilerinin 2020 sonu itibariyle takip hesaplarına intikal etmiş kredilere ödeme kolaylığı imkanı getireceğini açıkladı.

CHP’li vekil: Zafer Havalimanı’nda kamunun kaybı yaklaşık 7 milyon avro

CHP Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap, Zafer Havalimanı’nda 2020 yılında kamunun kaybının yaklaşık 7 milyon avro olduğunu ve bu yılın ocak ayı döviz kuruyla bu bedelin ödendiğini söyledi.

Geç gelen adalet: 10 işçiye mezar olan Torun Center’a yargıdan ‘fren’
Aslı Erdoğan’a okurlardan ‘kitap’ desteği: Değeri başına musibet gelince anlaşılıyor

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1220 gündür tutuklu

AGORA

Grev haktır…

Murat Sevinç

Bu yazıyı yazmak zorunda kaldığım için çok üzgünüm

Levent Gültekin

Bankacılık-KOBİ ilişkisi: Hüzünlü bir aşk hikayesi

Mehmet Aksel

GÜNÜN 11’İ

Kübra Par: Cahit Özkan’ın sözleri -en azından şimdilik- AK Parti’yi temsil etmiyor

Esfender Korkmaz: Cari açık demek kaynak kaybı ve yoksullaşma demektir

Muharrem Sarıkaya: ‘Eylem planı’ hayata geçerse Türkiye, AİHM’de en fazla dosyası olan ülke sıfatından çıkar

Şeref Oğuz: Büyüdük ama neden işsizim, neden ev genciyim, neden kepenklerim kapalı?

Kaan Sezyum: Dünyada kendi hukuk dışı tavırlarına karşı reform paketi açıklayan çok az iktidar vardır

Akif Beki: Rüya gibi, yenilik çok şahane, şayet reforma iktidar da uyarsa

Abbas Güçlü: Öğretmenlere aşı konusunda öncelik tanındı ama arkası gelmedi

Abdulkadir Selvi: Sancar’a ‘kaset şantajı’ yapanlar 1 milyon dolar para istemiş

Deniz Zeyrek: Hükümet, akşam buluşmalarını bitirmek için salgını fırsata çevirdi

Sedat Ergin: Normalleşmenin duyurulduğu gün 12 Ocak’tan bu yana en yüksek vaka sayısı açıklandı

Murat Muratoğlu: TÜİK halı sahada kaleci bulamayınca dönüşümlü kaleye geçen takıma döndü

Leyla Emadi’nin kişisel sergisi: Gel-Git

Elektronik dans müziği ikilisi Daft Punk dağıldı

‘Afrika dahil’

Sanat yayınlarını aynı çatı altında buluşturan border_less ARTBOOK DAYS üçüncü edisyona hazırlanıyor

74. Cannes Film Festivali pandemi nedeniyle ertelendi

Beslenme güçlüğü çektiği için ameliyat edilen ineğin karnından 15 kiloluk halat çıktı

Havayolu şirketinden ‘gizemli uçuş’ kampanyası: Yolcular uçağın nereye ineceğini bilmeyecek

Evin bahçesindeki kaçak kazıdan Roma dönemi eserleri çıktı

Adıyaman’da 70 milyon yıllık Gastropod fosili bulundu

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT
  • GÜNÜN ESERİ
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • Email
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi