AKP iktidarı IŞİD kuşatması altındaki Kürt kenti Kobani’ye yardım edilmemesi nedeniyle patlak veren gerilimde faturayı ‘Pensilvanya‘, medya ve ‘provakatör‘lere keserken, hükümete yakın Yeni Şafak gazetesinin ‘şahin‘ yazarlarından Cem Küçük de bir ‘gazeteci‘ olarak yine basını hedef aldı.
‘Vatana ihanet’
Küçük bugünkü köşesinde, hükümetin ‘8 Ekim provokasyonu‘ndan sonra nasına karşı daha sert olacağını yazıp, ‘Türk medyasının Julian Assange’ları ağır bedel ödeyecekler!‘ dedi. Küçük, Hürriyet yazarı Ahmet Hakan ile HaberTürk yazarı Fatih Altaylı’yı ‘vatana ihanet‘le suçlayıp, ‘Türk medyasının Julian Assange’ları’ ilan etti.
Küçük, Amerikalı diplomatların gizli yazışmalarını sızdıran WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange’ın ve eski CIA çalışanı Edvard Snowden’ın sızdırdığı belgeleri yayımlayan The Guardian’ın yaşadıklarını hatırlattığı yazısında, ABD ve Britanya hükümetlerinin baskı kurarak ‘doğru ve meşru olanı‘ yaptığını savundu.
‘Pensilvanya MGK kararıyla vatan haini ilan edilecek’
”Türkiye Cumhuriyeti de 33 vatandaşımızın haince katledildiği bu 8 Ekim provokasyonundan sonra bu konuda daha sert olacak. Tıpkı ABD ve Britanya gibi meşru hakkını kullanacak” diyen Küçük, lafı önce ‘paralel örgüt‘e getirdi; ”Pensilvanya yakında MGK kararıyla vatan haini ilan edilecek” iddiasında bulundu.
‘Ekrem Dumanlı o fizyoterapiste gitmeyecekti’
”Pensilvanya medyası da ölü sayısı daha da artsın diye sistematik yayın yaptı her gün” diye yazan Küçük, Fethullah Gülen Cemaati’ne yakın işadamı ‘Akın İpek’in medyası‘nın bunda başı çektiğini öne sürdü; İpek’in gazetelerine el konulacağını ima etti: ”Yakında malum paralel banka battığında İpek’in usulsüz ilişkileri ortaya çıkacak ve TMSF hukukun gereği olarak ne yapması gerekiyorsa onu yapacak. Hain yayınlarda sınır tanımayan Zaman cephesinde Ekrem Dumanlı ise malum fizyoterapist meselesi yüzünden Türk mahkemelerinden önce muhtemelen Pensilvanya tarafından yargılanıp ceza yiyecek.”
‘Doğan Medya’nın Julian Assange’i, Ahmet Hakan Coşkun’
Küçük, Gülen cephesini ‘tehdit‘ ettikten sonra, ‘Aydın Doğan medyası‘ ve Ahmet Hakan’a geçti: ”Aydın Doğan medyası da vatana ihanet çemberinin dışında kalamıyor. Doğan hala Türk Julian Assange’larını barındırmaya devam ediyor ve ihanet konusunun ciddiyetini sanırım anlayabilmiş değil. Doğan Medya’nın Julian Assange’i Ahmet Hakan Coşkun adlı şahıstır.”
‘Tek dayanağı, tetikçiliği’
Ahmet Hakan’a ‘tetikçi‘ diye hakaret eden Küçük şu ifadeleri kullandı: ”İtibarı ve gücü sıfıra kadar inen ve hayattaki tek dayanağı Aydın Doğan’ın tetikçiliği olan bu şahıs önce 17-25 Aralık sürecinde Türkiye devletine yapılan saldırılarda Pensilvanya’nın yanında durdu. Türk devleti Pensilvanya’ya tarihin gördüğü en büyük tokadı atıp yere serince de şimdi Kandil teröründen medet umuyor. Ahmet Hakan dün paralel örgüt terörünü destekliyordu. Bugün ise 33 vatandaşımızın –bunların içinde polislerimiz de var –katledilmesinin sorumlularından biri olan Selahattin Demirtaş’ı aklıyor, adeta Kandil’e selam çakıyor.”
‘Bak Ahmet Hakan…’
Cem Küçük, Ahmet Hakan’ın ‘Erdoğan gitsin diye Türkiye’ye açıkça savaş ilan edenlerin‘ safında olmanın ‘bedelini ödeyeceğini‘ de öne sürdü: ”Bak Ahmet Hakan, her türlü Erdoğan’dan nefret edebilirsin. Bu doğal hakkındır ama Erdoğan gitsin diye Türkiye’ye açıkça savaş ilan edenlerin safında olursan bunun bedelini ödersin. Aydın Doğan’ın tetikçisi olduğun için Doğan seni korur diye boşuna bekleme. Senin yuların Pensilvanya’nın elinde olabilir ama Aydın Doğan’ın yuları da Türk devletinin elindedir.” Yeni Şafak yazarı, yazısının bu noktasında ‘Aydın Doğan’a vergi cezası kesilebileceğini‘ hatırlatmayı uygun gördü.
‘Hiçbir itibarı kalmamış Altaylı…’
Cem Küçük, Fatih Altaylı’yı da hakaretamiz ifadelerle ‘PKK sempatizanı‘ olmakla itham etti: ”Toplumun hiçbir katmanında itibarı kalmamış, nerdeyse 77 milyonun tamamının nasıl adam olunmaz örneği olarak verdiği bu kişi şimdilerde de PKK sempatizanı oldu. Bu çıkan olaylar için adeta göbek atıyor.”
‘Şantajların işe yaramaz Altaylı’
Yeni Şafak yazarı, Altaylı’nın HaberTürk’teki köşe yazarlığından atılabileceğini de öne sürdü: ”Her ne koşulda olursa olsun bu ihanetinin ve geçmişte canını yaktıklarının bedeli sana çıkacak. ‘Turgay Ciner beni atamaz. Elimde Ciner’le ilgili çok şey var’ diye atıp tutuyorsun ama konu devlet güvenliği olduğunda senin şantajların hiçbir işe yaramaz. Bilesin. Bu satırların yazarının yazdığının çıktığını da kimse unutmasın.”
The Guardian’ı yanlış aktardı
Öte yandan, Cem Küçük’ün yazısının İngiliz gazetesi The Guardian ve Snowden hakkındaki bölümünde yaptığı bir ‘maddi hata’ da dikkat çekti. Küçük, Guardian’ın belgeleri yayınladığı için ‘açıkça‘ özür dilediğini ve çalışanların kendi bilgisayarlarını ellerinde matkaplarla imha ettiğini belirtti.
Ancak The Guardian imha kararını, Snowden yayınlarının gelecekte sürebilmesi için polis baskını sırasında zorunlu ve sembolik bir olarak aldığını duyurmuş ve Küçük’ün verdiği ‘bilgi‘nin aksine, sansürü açıkça eleştirmişti. Gazete Snowden yayınlarına bugün hala devam ediyor.