Bayramı kutlamak isteyen işçiler, emekçiler ve olayı izlemeye çalışan gazeteciler olarak hepimiz polisin attığı yoğun biber gazına maruz kaldık. Sonunda alanda bulunan ses düzeni bozuk araçtan Tertip Komitesi adına yapılan açıklamada, Saraçhane’deki programın sonlandırıldığı duyuruldu. Alanı son ana kadar terk etmeyenler, komünist partiler ve bazı sosyalist örgütlerdi.
Emekçilerin çok ağır bir yoksullaşmaya ve giderek koyulaşan bir faşizme karşı yaşam savaşı verdiği bir ülkede, tarihi bir seçim yenilgisi almış 22 yıllık bir iktidara karşı, en doğal hak olan 1 Mayıs kutlamasının İstanbul’da bu şekilde sönük geçmesinin sorumlusu, “Taksim’e yürüyoruz” sözünün sorumluluğunu almayan siyasetçiler ve Tertip Komitesi’ndeki sendikalar ile demokratik toplum örgütleridir.
Tertip Komitesi’nde olmadıklarını, sendikaların aldığı karara uyduklarını söyleyen Özel, şimdi de o barikatı ilk genel seçimde aşacağını vaat ediyor. Merak ediyorum, CHP, iktidarın Taksim’e çıkışı tüm gücüyle engelleyeceğini hesaba katmadan mı “Hedef Taksim Meydanı” çağrısı yaptı? O zaman daha baştan sendikalar ne derse ona uyacaklarını belirtip bu iddiayı ortaya koymamaları gerekirdi.
Yaptığı açıklamada, “bu kurumlara egemen olan anlayışın çağrıcısı olduğu hiçbir 1 Mayıs’ın parçası olmayacağını” ilan eden Türkiye Komünist Partisi (TKP), bu tavrında haklıdır. Çünkü bu anlayış, ciddiyetten ve kararlılıktan yoksundur.
Yaşananlar, topluma anayasal bir hakkın kullanılmasının iktidarın keyfine bağlı olduğu ve onun izin verdiği kadar yaşanabileceği mesajını bir kez daha vermiştir. Vaat ettiği gibi emekçileri Taksim’e çıkaramayan ve meydandan erkenden ayrılan Özgür Özel, bu atmosferde AKP Genel Merkezi’ne giderek 1 Mayıs’ta anayasayı bir kez daha hançerleyen bir siyasi partinin lideri ile görüştü.
İktidarın seçimde aldığı yenilginin etkisi ancak böyle azaltılabilirdi!