Türkiye’nin dış politikasında son dönemde hiç adı geçmeyen, ancak hemen her kapının arkasından çıkan bir aktör var; İran.
AK Parti hükümetinin Suudiler ve BAE ile ilişkileri normalleştirmesinde de, İsrail’le karşılıklı Büyükelçi atamanın perde gerisinde de, kamuoyu önünde bahsedilmeyen bir “İran unsuru” mevcut. Bu üç ülkenin Ankara ile normalleşme adımlarının ardında, bölgede artan İran etkisine karşı Türkiye’yi kendi cephelerine dahil etme isteği var.
Suriye konusunda Ankara’dan atılan her adımda da Tahran yönetimi bir şekilde kendini belli ediyor. Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yapmayı planladığı kara operasyonuna en büyük engel olarak ABD ve Rusya gösteriliyor. Oysa adı hiç geçmeyen İran, operasyon önündeki belki de en büyük engel. Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya’nın Suriye’den geri çektiği birliklerinin yerini İran yanlısı Şii milisler alıyor. Dolayısıyla Türkiye’nin olası kara operasyonunda, İran destekli silahlı güçlerle karşı karşıya gelme olasılığı da büyük.