Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırıları ile başlayan kaos, Gazze’ye yönelik İsrail hava operasyonları ve ardından gelmekte olan kara harekatı ile iyice kana büründü. Akan da çoğunlukla masum sivillerin kanı ne yazık ki.
Savaşın genişleme olasılığına ilişkin en net işaret İran’dan geldi. İsrail’i doğrudan “muhattap almayan” İran, BM aracılığıyla “muhtıra” verdi; Gazze’deki sivilleri de kapsayan operasyonlara son verilmesini isteyen İran, aksi halde ya “doğrudan”, ya da “dolaylı olarak” müdahale edeceğini bildirdi. “Dolaylı müdahaleden” kasıt, Yemen’de Husi’ler, Lübnan’da Hizbullah, Irak’ta Haşd-i Şabi ile Suriye’deki İran yanlısı milisler. İsrail’i çevreleyen “Şii halkası”.
İran’ın bu uyarısı İsrail’e yönelik olsa da, içinde bölgedeki Arap ülkelerine de “dolaylı bir tehdit” var. Suudi Arabistan’dan, Birleşik Arap Emirlikleri’ne kadar pek çok ülkede bastırılmış Şii azınlıklar yaşıyor. Bunların hareketlenmesi, tüm Arap coğrafyasında istikrarın bozulması demek. Nitekim Araplar daha Tahran resmen uyarmadan olabilecekleri gördüler ki, Suudi Arabistan İsrail’e olan normalleşme sürecini dondurdu bile.