İsrail’in Biden ziyaretinden en büyük beklentisi, ABD Başkanı’nın Suudi Arabistan’ı da ikna edip, Abraham anlaşmalarına dahil olmasını sağlaması. Sonrası kolay; Ortak düşman İran’a karşı işbirliği ortak hava savunma sistemi ile başlar, kim bilir, belki de iş “Ortadoğu NATO’su”na kadar varır.
İsrail ile Araplar’ın, arkalarına ABD’yi de alarak oluşturmaya başladıkları ortak hava savunma sistemi şimdilik her bir ülkenin kendi imkanlarını, yine kendi topraklarından kontrol etmesinden oluşuyor. Ortak askeri üs henüz düşünülmüyor. Ancak İsrail ve Araplar’ın, çoğunluğunu ABD’den aldıkları hava savunma unsurlarını İran saldırılarına karşı “koordineli” kullanmaları için bir ortak çalışma sistemi oluşturuluyor.
Türkiye henüz bu savunma işbirliğinin dışında gibi duruyor. İktidardaki AK Parti hükümeti her ne kadar bir dönem bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistinliler’e karşı “devlet terörü” uygulamakla suçladığı İsrail’le barışma yoluna girmişse de, henüz işi “ortak savunmaya” vardırmak için erken. Üstelik Türkiye’de seçim yakın. Seçmene hem Suudi Arabistan ilişkilerindeki, hem de İsrail ilişkilerindeki keskin dönüşleri anlatmak ve kabul ettirmek zor. Buna bir de “savunma işbirliği” eklenmesi, AK Parti tabanından gelmekte olan tek tük itiraz sesini çoğaltabilir.