Adli Yıl açılış töreninde, bir yüksek yargı mensubunun, Sayın Yargıtay Başkanı’nın, yanında Cumhurbaşkanı ve Diyanet İşleri Başkanı ile birlikte ellerini açmış dua ederken fotoğrafı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde önemli bir eşiktir.
Artık “Bu kaçıncı çivi?” diyebilirsiniz ama laikliğin tabutuna bir çivi daha çakılmıştır. Bakın, alışıldığı üzere “Son çivi” tanımlamasını kullanmıyorum. Çünkü artık, “Son çivilerin” üzerine de “ilave çiviler” çakılmaya devam edilmekte.
Anayasasına göre, bırakınız üst düzey devlet görevlilerini, üst düzey komutanlarının, siyasetçilerin, bürokratların ve her tür kamu makamında oturanların, en basit, en sıradan, en alt düzeyde memurunun bile “laiklik” ilkesine uyması gereği bulunan bir devlette, en yüksek yargı mensubunun “bir dini ritüel içinde görünmekten” kaçınmadığı günleri de yaşıyoruz artık.
Adeta özel bir şirketin özel bir tesisini ya da fabrikasını ya da mahalle çeşmesinin açılışını yapar gibi “dua ile adli yıl açmak” ne demektir yahu?