“Ben demiştim” deme hakkı ‘mağlup’ etiketini gidermeye yetmiyor ayrıca.
Şimdi bir şey yapması lazım. Ne yapacak?
Milliyetçi oylardan kendisine düşün hisse ile mi yetinecek?
O hisse hiç yoktan iyi. Ama o kadar işte ne abat eder ne berbat eder.
Yoksa siyasette var olduğu düşünülen merkez sağ boşluğu doldurmayı mı deneyecek?
Hala duruyorsa o boşluk, eski çamlar bardak olmamışsa ve İyi Parti o boşluğu dolduracak değişimi göğüslemeye cesaret edebilirse (bunu yapmak için milliyetçiliği kaldırıp atmak zorunda değil, Özal’ın ‘dört eğilim’i kullanışlı bir örnek) bir ihtimal Türkiye’deki merkez siyaseti hayata döndürebilir.
Döndüremeyebilir de. Çoğa tamah edip azdan da olmak her zaman mümkün.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve MHP lideri Bahçeli’nin bir ara yaptıkları davete icabet etmek de seçeneklerden biri. Bugünlerde tek tük dillendiriyor. Daha çok canı sıkkın CHP’liler tarafından.
O davetin şu anda geçerli olup olmadığı da bilinmiyor henüz. Ayrıca Akşener’in konuşmalarında ve susmalarında buna dair bir işaret yok.