Gündelik hayatımıza katkı getiren pek çok teknolojik gelişmenin uzay araştırmalarına dayandığı akılda tutulup, atılan adımın öneminin altının çizilmesi gerekiyor. Hiç şüphesiz Gezeravcı’nın uzaya çıkışı tarihsel bir dönüm noktası. Ancak, Erdoğan rejiminin siyasallaştırdığı proje sayısı unutulmadan ve yapılan iş asla küçümsenmeden bu uzay yolculuğunun hedef ve yürütülme biçiminin de sorgulanması gerekiyor.
Astronot başına çıkarılan ve 55 ile 70 milyon dolar arasında tahmin edilen faturanın ötesinde, Gezervacı’ya uzayda yaptırılan deneylerin neye göre kim tarafından seçildiğinin bilinmesi, bunların bilimsel katkısının bağımsız komisyonlarca denetlenmesi bir zorunluluk. Kacır’ın açıkladığı ve iktidar tarafından kontrol edilen medyada çok sayıda haber bülteni ve belgesele konu olan uzay hedeflerinin bu iş için özenle seçilmiş kadrolar dışındaki mekanizmalarla izlenmesi, uzay alanının da bir ayrıcalık ve yeni bir rant alanına dönüştürülmemesi için önemli.
Gezeravcı’nın, başarının bireysel değil, Türkiye’deki her haneden birer çocuğun başarısı olduğunu söylemesi elbette çok değerli. Ancak, iktidarın siyasal amaçları için kamu kaynaklarını sınırsızca seferber edebildiği unutulmamalı. Dolayısıyla halkın tenceresinin boş olduğu gerçeğinin göz ardı edilmesine izin vermeden hem uzay çalışmalarını hem de Gezeravcı’nın 81 ilde çocuklarla buluşurken kuracağı dili yakından takip etmek gerekiyor.