Cumhuriyet Vakfı’nın yeni yönetimi ilk toplantılarının ardından açıklama yaptı: “Bir süredir eksikliğini gördüğümüz ATATÜRK ve onun temel ilkeleri Cumhuriyet gazetesine kesin olarak geriye dönmüş bulunuyor.”
Cumhuriyet Vakfı’nın, 12 üyeden Aydın Aybay’ın vefat etmesi üzerine 18 Şubat 2014’te yaptığı yönetim kurulu seçiminin usulsüz olduğu iddiasıyla, gazetenin eski yöneticilerinden Alev Coşkun, Şevket Tokuş, Mustafa Pamukoğlu ve eski CHP milletvekili Mustafa Balbay seçimin iptali için dava açmıştı.
Mahkemenin ‘seçimin iptali’ yönündeki kararı Yargıtay 8’inci Hukuk Dairesi tarafından onanmıştı.
Yargıtay’ın kararının ardından yapılan ilk toplantıda yönetim kurulu değişirken, eski yönetici Alev Coşkun genel başkanlığa seçildi, Murat Sabuncu genel yayın yönetmenliğinden alınıp yerine Aykut Küçükkaya getirildi.
Yeni yönetim: Cumhuriyet gazetesi bir dava gazetesidir
Yeni yönetimin açıklaması şu şekilde:
“Cumhuriyet gazetesi ulu önder ATATÜRK’ün yönlendirmesi ve arzusu ile 7 Mayıs 1924 tarihinde ATATÜRK’ün Kuvayi Milliye arkadaşı Yunus Nadi tarafından kurulmuştur. Cumhuriyet gazetesi 94 yıllık onurlu bir geçmişe sahiptir. Cumhuriyet gazetesi, Cumhuriyet Vakfı tarafından yönetilir. Cumhuriyet Vakfı 1993 yılında kurulmuştur ve gazetenin adı vakfın mal varlığıdır. Bu nedenle Cumhuriyet adı sadece Cumhuriyet Vakfı ‘na aittir, kimse kullanamaz. Vakıf Yönetim Kurulu gazeteyi yönetirken, Cumhuriyet Vakfı Resmi Senedi’nin koyduğu temel ilkelere kesin olarak uymak zorundadır.
Cumhuriyet Vakfı Senedi’nin başlangıç bölümü gazetenin yayın ilkelerini, yayın politikasını tartışmaya yer vermeyecek bir biçimde açıkça belirtmiştir ve bu ilkelerden sapılamaz. Cumhuriyet Vakfı’nın bu ilkeleri ise şunlardır:
1. Cumhuriyet gazetesi ne hükümet ne de parti gazetesidir.
2. Cumhuriyet gazetesi yalnız Cumhuriyetin bilimsel ve yaygın anlatımıyla demokrasinin savunucusudur. Hukukun üstünlüğü gazetenin yayın politikasının temelidir.
3. Gazete Cumhuriyet ve demokrasi fikir ve esaslarını yıkmaya çalışan her türlü kuvvete karşı mücadele edecek ve ülkemizde her anlamıyla gerçek bir demokrasi kurulması için bütün varlığı ile çalışacaktır.
4. Cumhuriyet gazetesi, ATATÜRK devrim ve ilkelerinin açtığı aydınlanma yolunda aklın bağnazlıktan, bilimin dinden bağımsızlaşması, laiklik ilkesinin toplumca benimsenmesi için çaba gösterecektir.
5. Cumhuriyet gazetesinin, ‘İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler Bildirgesi’ni demokrasinin evrensel anayasası olarak benimser. Cumhuriyet gazetesi gerçek Cumhuriyet yönetimi esaslarına ancak ATATÜRK’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğü kapsamında ulaşılacağını temel ilke sayar.
6. Milli Mücadele sonunda kazanılan milli sınırlarımız tartışılamaz. Cumhuriyet gazetesi Milli Mücadele ile kazanılan bu milli sınırların yılmaz savunucusudur.
7. Onurlu kimliği, ilkeleri ve amaçları uzun bir süre içinde belirlenip toplumda kök salan Cumhuriyet gazetesini ATATÜRK ilkelerinden ödün vermeden yaşatmak Cumhuriyet Türkiyesi’ne, Türk toplumuna ve Cumhuriyet okurlarına çok önemli bir ödev niteliğine dönüşmüştür.
Yeni seçilen Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu bu temel ilkelerin bilincinde gazeteye ismini veren Gazi MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’e, gazeteyi kuran Kuvayı Milliyeci YUNUS NADİ’ye, gazeteyi kurumsallaştıran NADİR NADİ ve İLHAN SELÇUK’a, vakfımızı kuran NADİR NADİ’nin eşi BERİN NADİ’ye sadık kalacaktır.
Bir süredir eksikliğini gördüğümüz ATATÜRK ve onun temel ilkeleri Cumhuriyet gazetesine kesin olarak geriye dönmüş bulunuyor. Cumhuriyet gazetesi bir dava gazetesidir. Bu davanın temel ilkeleri Vakıf Senedi’nde tespit edilmiştir ve yukarıda tekrarlanmıştır.
Yeni yönetim kurulu işte bu ilkelerden hiçbir biçimde ödün vermeden gazetenin yayın yaşamını sürdürecektir. Yinelemekte yarar görüyoruz: Gazetenin temel politikası ATATÜRK’ün aydınlanma devrimleridir. Antiemperyalist bağımsızlık savaşının temel ilkelerine bağlılıktır. Gazetenin temel çizgisi NADİR NADİ, İLHAN SELÇUK, UĞUR MUMCU çizgisidir. Gazetenin sadık okuyucusunun arzuladığı temel yayın çizgisine bugünden itibaren dönülmüştür. Gazetenin asıl sahibi onu 94 yıldır yaşatan sadık okuyucusudur. Gazetenin patronu yoktur.”
Yönetim kurulu
Vakfın yeni yönetim kurulu şöyle: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Başkan Yardımcısı), Kemal Işık Kansu (Genel Sekreter), İrfan Hüseyin Yıldız (Genel Sayman), İnan Kıraç (Üye), Şevket Tokuş (Üye), Şükran Soner (Üye), Mustafa Ali Balbay (Üye), İbrahim Yıldız (Üye), Av. Turan Karakaş (Üye), Prof. Dr. Tayfun Akgüner (Üye).
Eski yönetim kurulunda yer alan Orhan Erinç, Akın Atalay, Hikmet Çetinkaya ve Önder Çelik yeni yönetimde yer almadı.
Yayın kurulu
Yayın Kurulu da şu isimlerden oluştu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Başkan Yardımcısı), Aykut Küçükkaya, Prof. Dr. Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur.
Ne olmuştu?
Cumhuriyet’in yazar ve yöneticisi 13 kişi 31 Ekim 2016’da ‘FETÖ/PDY ve PKK/KCK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ ve ‘FETÖ/PDY ve PKK/KCK terör örgütlerine üye olmak’ gerekçesiyle gözaltına alınmış, gazetenin yayın yönetmeni Murat Sabuncu dahil 10 kişi tutuklanmıştı.
Cumhuriyet Vakfı’nın eski başkan vekili Alev Coşkun, operasyonu “Yaratılan siyasi baskı ve tehdit ortamından yararlanılarak Cumhuriyet Vakfı’nın kayyıma devredilmesine ve Cumhuriyet’in cumhuriyetçilerce yönetilmesinin engellenmesine karşıyız” sözleriyle değerlendirmişti.
Cumhuriyet’e başlatılan operasyonun ardından Balbay’ın “Cumhuriyet’te FETÖ’cülükten Kürtçülüğe kadar her şey serbest, CHP milletvekili olarak yazı yazmak yasak” diye paylaştığı tweet çokça konuşulmuş, bu sözlerin operasyonun gerekçelerinden biri olduğu iddia edilmişti.
Balbay ise sözlerini operasyona gerekçe gösterenlere “Bu kalleşliktir, pusudur” sözleriyle seslenmişti.
Davada birinci derece mahkemesinin iptal kararını verdiği duruşmanın ardından konuşan davacılardan Alev Coşkun’un avukatı Namık Kemal Boya’nın “Kuruluş felsefesine aykırı bir yönetim geldi. Seçim iptal edildi ve yeniden yapılacak. Darbeyi Cumhuriyet gazetesi yönetimi içinde yaptılar” sözleri kayıtlara geçmişti.