• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Yine Roboski, yine hedefte siviller

02/06/2016 21:24

 

mehves evin kelle sbMEHVEŞ EVİN

mehvesevin@diken.com.tr

“Artık bu kadarı da olmaz!” dediğimiz her şeyin gözümüze sokarcasına tekrarlanmasından, arsızca dozun artırılmasından, ölümler üzerinden ilkokul düzeyinde karşılaştırmalar yapılmasından hakikaten gına geldi.


Roboskili 34 köylünün savaş uçağı bombardımanıyla öldürülmesinin utancı ve acısı hala taze; adalet tecelli etmemiş, ettirilmemişken 29 Mayıs’ta güvenlik güçleri, aynı noktada köylülere ateş açtı.

Önce Vedat Encü’nün (18) ölüm haberi geldi, ağır yaralanan Yılmaz Encü (18) hastanede hayatını kaybetti.

Çocuklar, tıpkı 4.5 yıl önce ölüm yoluna giden akrabaları, köylüleri gibi ‘kaçağa’ çıkmıştı. Çoğunun ailesi korucuydu. Tanıklar, kafileye hem Gülyazı karakolundan hem sınırı gözleyen Beyaz Tepe’den ateş açıldığını söylüyor.

Farklı olan, kafilenin bu defa Türkiye’ye geçerken değil, aksi yönde hareket ederken vurulması. (Kaynak: Banu Güven/imcTv)

Farksız olan, devletin sivilleri hedef almayı olağan bir pratik haline getirmesi.

Kim daha fazla sivil öldürüyor yarışması mı bu?

Saray’ın gölgesindeki AA ve DHA, alel acele ölenlerin ‘PKK’lı’ olduğunu, hatta bölgede çatışma yaşandığı ve bir üsteğmenin öldürüldüğü haberini geçti.

Oysa sözkonusu çatışma, Roboski’den çok daha farklı bir noktada, Andaç bölgesinde yaşanmıştı. Kaldı ki Roboski katliamından sonra termal kameralarla her anı, her adımı izlenen sınır ticareti yapan köylülerin, ‘PKK’lı’ zannedilip vurulması söz konusu olamaz.

Dezenformasyon tutmayınca, bu defa ölü çocuk bedenleri üzerinden karşılaştırma yapılıyor: 17 Mayıs’ta Diyarbakır-Dürümlü mezrasında, PKK’nın bomba yüklü kamyonunun yol açtığı katliamla…

HPG, ‘başka yere’ giden araca köyden ateş açıldığını, bomba yüklü araçtaki fünyelerin böylece patladığı açıklamasını yaptı. Valilik ise tartışma sonrasında PKK’nın aracı bilerek infilak ettirdiğini duyurdu.

Sonuçta dört sivil öldü, 23 kişi yaralandı.

Peki Dürümlü ile Roboski’yi karşılaştırmak, ikinci Roboski faciasının üzerine tekrar Dürümlü’ye referans göstermenin manası ne?

Roboski’de 7/24 gözlediği köylülere tekrar ateş açmasına alkış mı tutacağız?

İnsanlar, çocuklar ölüyor, kalkıp bu acıların üzerinden ‘Kim daha fazla sivil öldürüyor’ yarışması mı yapalım?

Böyle bir karşılaştırma çok tehlikeli. Zira sadece Suruç’tan bugüne uzanan operasyon ve çatışmalarda kaç sivilin, hangi güç tarafından öldürüldüğünü listeleyecek olursak, iktidar ve şakşakçılarının kendini savunacak yüzü yok.

Vatandaşını korumak PKK’nın değil, devletin görevi

Üzerine basa basa söyleyelim: Devlet güçlerinin hedef gözeterek sivil öldürmesinin hiçbir gerekçesi olamaz.

Koskoca devletsin, vatandaşını öldürerek mi güçlü olacaksın?

İnsan hayatından bahsediyoruz. Asker-polis-gerilla veya sempatizan, gencecik insanların sayıları dahi bilinmeyen, açıklanmayan ölümlerinden.

Anlamıyor musunuz? Bebeğin, kadının ve yaşlının da kurban gittiği kirli bir savaş bu… Kazananı yok, kaybedeni çok.

Öte yandan iktidar ve ulusalcı çevreler, ilginç bir şekilde PKK ile devleti karşılaştırmaya devam ediyor. Anlaşılan beklentileri, devletin değil ‘terör örgütü’nün hukuk kurallarına bağlı, insan haklarını gözetir hareket etmesi!

İyi de tam tersi olması gerekmiyor mu?

Devlet, kendi vatandaşlarını ayrıcımlık gözetmeden korumak, temel haklardan (sağlık, eğitim, barınma ve tabii, yaşam hakkı) mahrum etmemeyi sağlamakla yükümlü değil mi? Madem devletin hiçbir suçu yok, bağımsız gözlemcilere, BM’ye açsın abluka bölgelerini. Terör saldırıları davalarına getirdiği gizlilik kararlarını kaldırsın.

2011 Roboski katliamının sorumluları hesap versin. Malum, askeri savcılığın ‘takipsizlik’ kararı vermesiyle AYM’ye taşınan dava, ‘belge eksik’ diye kabul edilmedi. Roboskili aileler, ancak AİHM yoluyla adalet arayacak.

Bu utanç herkese yetsin: AİHM sadece 2014 yılında, Türkiye’den yapılan binlerce başvurudan 114’ünü kabul etti. 101 karardan sadece yedi dava, Türkiye lehine sonuçlandı.

Kategori:Agora

Tüm yazılar: Mehveş Evin

SON HABERLER

Zelenski ateşkese hazır: Görüşmeler için Vatikan, İsviçre ve Türkiye'yi değerlendiriyoruz

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, ABD Başkanı Donald Trump’a müzakerelere hazır olduklarını söyledi.

'Altın kalpli' katil balinalar, pilot balina yavrularını evlat ediniyor

Bilim insanları katil balina sürülerinin pilot balina yavrularını evlat edindiğini keşfetti.

Trump: Vatikan, Rusya-Ukrayna müzakerelerine ev sahipliği yapabilir

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinin çok iyi geçtiğini ve Rusya-Ukrayna müzakerelerinin hemen başlayacağını açıkladı.

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Tarihin bazı anları vardır; sadece bir milletin yönünü değil, ruhunu da değiştirir.
19 Mayıs 1919, işte tam da böyle bir andır.

Özel: Gençler, hürriyet meşalesini almasalardı İBB'nin başında kayyum vardı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Gençler Saraçhane’de hürriyet meşalesini almasalardı İBB’nin başında kayyum vardı” dedi.

Bizler güvende değiliz, katliamlara ferman verenler de değil
Başörtülü hanımefendilere…

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 757 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Şükrü Hatun: Sokaklarda şişmanlık taramasının iyi bir fikir olmadığını düşünüyorum

Aziz Çelik: Genç istihdamı ve genç işsizliğine ilişkin tablo giderek vahim bir hâl almaya başlıyor

İpek Özbey: Ülkenin geleceğinin emanet edildiği gençler hangi sorunlarla mücadele ediyor?

Müjdat Gezen: Sakın bu şarkıyı yasaklamasınlar?

Orhan Bursalı: Yaşasın 19 Mayıs, yaşasın gençlik

İbrahim Kahveci: Görüntüde büyüyoruz ama gerçekte fakirleşiyor

Abdulkadir Selvi: 'Bir oy CHP'ye, bir oy HDP'ye' derken PKK'nın Lozan'la ilgili değerlendirmelerinden haberiniz yok muydu?

Murat Muratoğlu: Türkiye'de enflasyonun asıl dümeni siyaset rüzgarıyla döner

Deniz Zeyrek: 500 milyon liralık bu kamu zararının hesabı sorulmayacak mı?

Saygı Öztürk: 'PKK'nın silah bırakması' tartışmaları

Erdal Sağlam: 19 Mart krizinin ekonomide yarattığı tahribatın etkisi devam ediyor

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×