Zafer Çağlayan gazete okurken kol saatinin reklamını görmüş, meğer o sırada hayırsever Rıza oradaymış, sen zahmet etme abi, ben ayarlarım demiş, biz bakmayalımmış faturayı kimin ödediğine, garanti belgesi kendi adınaymış filan…
Aslına bakarsanız, Zafer Çağlayan’ın suçu yok. Hani, sünnet çocuklarına kol saati hediye edilir ya… İşte bu geleneği her kim başlattıysa, her şey onun başının altından çıkıyor. Ver pipiyi, al saati. Bize ilk öğretilen, bu. Kol saati, pipimizden bile değerli. Düşün gari.
O yüzden… Başbakanımız efendimize doğum gününde acaba ne hediye versek diye kafa yoran AKP milletvekilleri, aralarında para toplayıp, Ulysse Nardin marka kol saati aldı. Başbakanımız efendimizin en birinci arkadaşı Silvio Berlusconi, Bilal’in düğününde Bilal’in nikâh şahidi oldu, Bilal’e kol saati taktı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Katar’a gezmeye gitti, Katar Emiri jest yaptı, geziyi takip eden gazetecilerimizin otel odalarına birer kol saati bıraktı. Cemaat henüz haşhaşi ilan edilmemişti, yalaka gaztecilerimiz Pensilvanya’ya el öpmeye gidiyordu, Hocaefendi de her elini öpen yalakaya kol saati takıyordu.
Geçenlerde magazin sayfalarında manşetti, Bülent Ersoy yeni sevgilisine takmak için kol saati sipariş etti. Ki, rüya tabirlerinde bile vardır, rüyada hediye kol saati görmek, getirili işlere, berekete, şöhrete, ikili ilişkilerde muvaffakiyete, ferahlamaya delalettir.