Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Esenyurt’taki hukuki atak, iç siyasetle ilgili siyasi bir hamle. Sebebi hakkında pek çok spekülasyon yapılabilecek ama hedefi CHP ve İmamoğlu olan bir operasyon. Eğer hedef süreci bitirmek olsaydı, Özer için bulunan delillerin daha fazlasıyla Diyarbakır ya da Van Belediye başkanları tutuklanıp, yerlerine kayyım atanırdı. O zaman dağdaki PKK’ya silah bırakma çağrısının devamında gelecek, “Düz ovada siyaset yap” cümlesi boşa düşerdi. İşte bu da sürecin bitişine yorulabilirdi. Ama karşımızda süreci bitirmeyen ama iklimini zehirleyen, CHP’lilerin de içinde olduğu iç cepheyi zayıflatan bir hamle var. Bunun CHP’nin iç cephesini de karıştırdığı açık.
Üstelik Cumhurbaşkanı, Esenyurt gözaltısının olduğu gün yaptığı konuşmayla sürece çok güçlü cümlelerle sahip çıktı. “Daha önce de çözmeye çalıştık, sırtımızdan vurulduk, ihanete uğradık ama vazgeçmedik” dedi, Bahçeli’nin adımını sahiplendi, “Elini değil gövdesini taşın altına koyarak yaptığı tarihi fırsat penceresi” olarak tarif etti. “Sorunu çözerek 40 yıllık siyasi hayatımı taçlandırmak istiyorum” dedi. Demek ki onun gözünde de süreç ve Esenyurt aynı sayfada değil. Dünyaya göktaşı çarpmasından daha düşük bir ihtimalle gerçekleşen Bahçeli’nin çağrısının 40 yıllık bir meseleyi bitirmek için bir daha kolay kolay yakalanamayacak bir fırsat olduğunu söylemek demek, iktidarın her siyasetine onay vermek, onu desteklemek demek değil. Ama elimizde şu anda bundan daha iyi bir teklif yok.
İktidar değişince bu meselenin de çözüleceğine dair bir garanti de yok. Muhalif aktörler bu konuda hem hazırlıksız hem de ideolojik olarak daha köşeli. Ve tabii en az 3 yıl daha Türkiye’yi bu iktidarın yöneteceği kesin. Bu üç yıl boyunca hiçbirşey yapmasınlar, iyi bir şey de yapmasınlar diye düşünenler ve bütün enerjilerini iktidarın değişmesine kilitleyenleri ikna etmek kolay değil. Ama karşımızda Esenyurt henüz bir inşaat cehennemi değil, esen bir köyken başlamış bir mesele var. Hatta Esenyurt’un bu hale gelmesine de neden olan bir mesele bu. Sorun Esenyurt’ta başlamadığı için çözüm de Esenyurt’ta da bitmedi. Süreç sürüyor.