Topkapı ile Yedikule arasındaki tarihi İstanbul surlarının dibinde bulunan Yedikule Bostanları’nda yıkım başladı. Zabıta ekipleri 25 yıllık bostancı barakalarını yerle bir ederken, bostanlara dozerle girmekten de geri durmadı.

Fotoğraflar: DHA
Sabah saatlerinde bostanlara gelen İBB’ye bağlı zabıta ekipleri üç bostancının kulübesini balyozlarla yıktı. Barakaların içindeki eşyalar dışarı çıkartılırken, bostancılar yıkımı gözyaşlarıyla izledi.
Yıkımın tebligat yapılmadan başlatıldığını söyleyen Coşkun Karaca, “25 yıldır buradayım ama şu anda mağdur duruma düştüm” dedi.
Zabıtanın yıkımı sırasında bir kadın ekiplerin elindeki balyozu alarak, yıkımı durdurmaya çalıştı. Bostancıların da kadına destek vermesiyle zabıta ekipleriyle bostancılar arasında tartışma yaşandı. Tartışmanın ardından zabıta ekipleri olay yerinden ayrıldı.
Yıkımı durdurmaya çalışan Kuzey Ormanları Savunması üyesi Kıymet Aram, bostancıların geçimlerini buradan sağladığını hatırlatarak “Buranın tarihi dokusunun, tarımsal hayatın yok edilmesine izin veremeyiz” dedi.
Son kuşağız, bizden sonra yok
Bostanlarda tarımsal üretimin devam etmesi ve tarihi dokunun korunması için belediye ve yetkili kurumlarla uzlaşmak istediklerini vurgulayan Yedikule Bostancılar Derneği üyesi Cihan Kaplan, “Burayı tamamen yıkıp, bizi tahliye etmek istiyorlar. Üretime devam etmemizi istemiyorlar. Tarihe sahip çıkmamız gerekirken bizi atmak istiyorlar” diye konuştu.
53 yaşındaki bostancı Ahmet Öztürk ise, “Ekmeğimizle oynamasınlar. Son kuşağız, bizden sonra yok” dedi.
‘Barakalar olmazsa tarımsal faaliyet de olmaz’
UNESCO’nun dünya mirası listesinde yer alan ve Yedikule’den Ayvansaray’a kadar uzanan kara surları koruma bandında yer alan bostanların korunması amacıyla kurulan Tarihi Yedikule Bostanları Koruma Girişimi de bostanlara gelerek açıklama yaptı.
Bostanların Bizans’tan Osmanlı’ya Osmanlı’dan günümüze kadar ulaşan bir tarihi değer olduğunu belirten Ali Taptik, “Burada park değil, üretimin sürdüğü bir düzenleme yapılmalı. Hep beraber 1500 yıllık bu değere sahip çıkmalıyız” dedi.
Bostancıların tarımsal faaliyetlerine devam edebilmesi için barakalarına ihtiyaçları olduğunun altını çizen Aslıhan Demirtaş ise şunları söyledi: “Bostanın var olması için bostancıların var olması, bostancıların var olması için ise aletlerini koyabilecekleri, yağmur yağdığında sığınabilecekleri barakalarının olması gerekiyor. Barakalar olmazsa burada tarım faaliyeti yapılamaz.”

Fotoğraf: @idrisemen