NESLİHAN KAZDAL
uranesinfo@gmail.com
uranes.org
Baharın sonu, yazın başı kutlu olsun. Bahar mevsiminin son fazı olan İkizler döneminde sosyal ve dışa dönük olur, kendimizi envai çeşit bilgiyle donatarak zenginleşiriz. Bu niteliği sanki bir kavşakta hızla akan trafiğe kollarımızı açmış da köprü olmuşuz gibi imgeleyebiliriz. Bir yönden diğerine, her çeşit ve hızda birçok bilgi, söz, düşünce alıp veririz. Alışveriş zihinseldir, akışkanlık merkezdedir.
İkizler döneminin bitişiyle hava elementindeki değişken nitelik sona erer, Yengeç geçişi ile birlikte öncü nitelikli su elementi devreye girer. Bu aynı zamanda yaz mevsiminin de resmi göstergesidir. Duygusal olarak köklenmek odağa gelir.
Yengeç dönemi
21 Haziran Pazartesi, Türkiye saatiyle sabah 06.32’de Güneş Yengeç’e geçiyor. Yaz gündönümü ve en uzun gün ile birlikte kuzey yarımkürede yaz resmen başlıyor. Yengeç arketipi duygusal olarak motive olduğunda başlatan; besleyici, büyütücü, şefkatli bir yaklaşımla ‘annelik’ dokusunu gündeme getiren bir yapı işletir. ‘Yuvayı dişi kuş yapar‘ sözünde olduğu gibi mesele cinsiyetlerimizden bağımsız olarak kendimizi duygusal anlamda temellendirmek, yengecin sırtında taşıdığı kabuğu gibi güvenli bir alan oluşturmak üzere iç dünyamıza eğilmektir. Yengeç, dişi kutupsallığı ve iç kaynakları zengin özelliğiyle odağımızı içe, duygusal bir niteliğe çevirir, aileyi, kökleri ve yuvayı merkeze alan yerlere getirir. Adeta gecenin karanlığına düşeriz. Artık gündüzler kısalmaya, geceler uzamaya başlar. Belki de odağın yeraltındaki köklerimiz veya bilinç dışındaki görünmez malzemelerimiz gibi yerlere gelmesini işte bu gececil nitelikle daha iyi anlayabiliriz.
Her sene bu dönemde haritamızdaki Yengeç alanı tetiklenir. Alan aynı olsa da senenin yaz gündönümü haritasıyla birlikte o dönemin gündemindeki konuları değişir. Bu seneki ilkbahar ekinoksunda senenin temalarına her üç ayda bir değineceğimizden bahsetmiştik. Şimdi yaz aylarında bizleri neler bekliyor bakalım.
2021 yaz gündönümü
Haritada su elementinin yoğun olduğunu söyleyebiliriz. Bu da duygular arenasının ağırlığını hissedeceğimiz bir üç ay demek. Güneş, Jüpiter ve Ay arasındaki rahat ilişki bize hem ruhsal hem duygusal olarak birleştiren, büyüten, empatiyi ön plana çıkaran bir dokunun işleyebildiğini gösteriyor. Öte yandan duygusal hassasiyet ve etkilenmeleri de gündeme getiriyor. Zira haritada senenin en önemli gökyüzü açısı, Satürn Uranüs karesi halen devrede. Geçmişle gelecek çatışmasını halen maddi ve manevi olarak hissediyoruz. Geçmişi bırakmak zor, geleceğe adım atmak kolay değil. Arada derede kalmış gibiyiz. Bu sene zaten böyle. Geçen senenin üstüne geçmişle geleceğin arasında tutunmaya, mücadele etmeye çalışıyoruz.
Haritanın yükseleni de Yengeç. Yaz aylarındaki temanın ev, aile, kökler, geçmişe çeken duygular, vatan ve memleketle ilgili olduğuna işaret ediyor. Yükselenin yöneticisi Ay ise Akrep’te. Güneş ve Jüpiter’den destek almasına rağmen Ay hem Akrep’te rahat bir konumda değil, hem de Aslan’daki Mars ve Boğa’daki Uranüs’ten sert etkiler altında. Duygusal olarak köklenme, eve ve aileye dönme döneminde yüzleşmemiz gereken derin meseleler var. Birtakım karanlıklara dalmamız, yeraltına itip yok saydığımız kıskançlık, haset, güvensizlik ve acizlik hisleriyle karşılaşmamız söz konusu. Ancak o zaman zamanın bize dayattığı ‘bu atıl konfordan özgürleş’ silkelemesini kendimize katabilir, kendi merkezimiz için vereceğimiz ateşli mücadeleyi güçlü bir maneviyatla dönüştürüp arıtabiliriz. Biz bu karanlığa inmeye cesaret edemesek de zaten hiçbir şey gizli kalmaya müsait değil. Yeraltı dediğimiz yerler artık yeryüzünde, ışık altında, görünür biçimde. Biz bunlarla ilgili ne yapacağımızı hem kendimiz hem kollektif için eleyip ayıklayarak seçmeliyiz.
Sabit niteliklerde yerleşmiş Satürn, Uranüs, Mars ve Ay, sanki bir boks ringinin dört köşesinde yer alan oyuncular gibi. Herkes kendi bildiğini okumakta ve değişmemekte ısrar ederse (eski değerleri bırakmayacağım, ortak geleceğimizi düşünmeyeceğim, sadece kendim için savaşacağım, yok olma pahasına ihtiyaçlarımı paylaşmayacağım) sabitlik mecburen kırılır. Olması gereken bu olabilir ama bunun neye mal olacağını belirlemek ele alışımıza bakabilir. Kontrol dışı mecburi kırılma ve çatırdamalar yerine gönüllü esneklik, değişime açıklık ve birlik duygusuyla bu sertlikleri göğüslemek olumlu yanıt olabilir. Elimizden geldiğince.
Kadınlar Kadınlar
İlkbahar ekinoks haritasındaki gibi Venüs yine güçlü bir konumda, bu sefer Yengeç’te yükseliyor. İlişkilerimizin, sevme biçimlerimizin yuva eksenli bir dokudan beslendiğini anlıyoruz. Keza kadınların da vurgusu ev, aile, kökler ve vatan dediğimiz temalarla öne çıkıyor. Öte yandan Venüs’ün karşısında yerleşen Plüto yine baskılara ve ataerkil yapıya karşı verilen mücadeleyi gösteriyor. Yine de tepedeki Neptün evrensel birlik duygusuyla bu baskıya karşı bir yardım eli, birlik duygusu, tevekkül getirebilir ve hedeflerin dönüşmesi yolundaki direnç ve katılığı yumuşatabilir. Bunun ilk söze dökülüşü, Merkür’ün ileri döneceği 23 Haziran’dan sonra, somut sonuçları da 24 Haziran’da Oğlak’taki Dolunay fazıyla alınabilir.
Ay’ın Sabian Sembolü
Haritanın yöneticisi 9 derece Akrep’teki Ay’ın Sabian sembolüne bakıp, kendimize üç aylık demleme malzemesi çıkaralım.
Bir dernek yemeği eski yoldaşları bir araya getiriyor
Bu sembol ortak vizyon ve tarihi olan insanlarla bir araya gelmeyi ifade eder. Bu da tazeleyici ve yenileyici olabilir. Bir ‘Dernek Yemeği’ eski arkadaşlarla yeniden irtibat kurmaya ya da yenileriyle buluşmak için bir alan yaratmaya yardımcı olabilir. Bu derece, genellikle yiyecekle ilgili konuları gündeme getirebilir; ister yiyecek içecek sağlamak olsun, ister bunu diğerleriyle paylaşmak. Benzer yapıda düşünen insanlarla bir araya gelecek yer ve zamanı yaratmak önemlidir çünkü gerçek arkadaşlıklar basit buluşmalarla temellenir. Bazen de kişi bazı insanları sanki eskiden, başka yaşamlarda, karmik olarak tanımış gibi hissedebilir. Gerçek arkadaşlık ve yoldaşlık kişiye tatlı bir nostalji hissi verebilir ve kişinin özel yaşamına canlılık katabilir.
Yaz mı Kış mı?
Deneyimlediğimiz ekstrem mevsim geçişleri, değişken iklim sertlikleri gibi şu an kış gibi hissedilen yaza esneklikle adım atarsak, belki de iç mevsim ve iklimimizi dışarıdakine hizalayabiliriz. Sabitlenmemeye sabitlenirken, değişimin değişmezliğiyle kendimize yeni yuvalar yaratabilir miyiz? Ne de olsa mevsim yaz, kabuğumuzu kırıp yumuşatmak için zaman şimdi ve burada.