Hükümet içinden ‘Öcalan’ın hapis koşulları, konumu’ konusunda da mırıldanmalar devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bambaşka bir havada:
“PYD’ye silah desteği vermek ve PYD’ye verilecek silah desteğiyle IŞİD’e karşı burada bir cephe oluşturmak. PYD şu anda bizim için PKK ile eştir, o da bir terör örgütüdür… Başmüzakereci, vesaire gibi böyle bir şey… Bunlar çok büyük tehlike, çok büyük yanlış… Ne kadar genişletilecekse zaten genişletilmiş, imkân her şey verilmiş.”
‘Mahalli’ dediğim şey tam da budur: Kamu algısını yönetme, AKP tabanının milliyetçi oylarını kaptırmama ve tek adam iktidarını sabitleme düşüncesi ‘süreç’in özü, hedefi ve bölgesel çerçevesinin önüne çıkmışsa, bunun adı düpedüz ‘çorba’ olur.
Ortaya konan ‘İyi olur inşallah’ tablosu üzerine herkes şu soruyu yüksek sesle sormalıdır: ‘Süreç’, Haziran 2015’te öngörülen, hatta Mart-Nisan’a çekileceği iddia edilen genel seçimlere kadar, AKP’nin tekçi siyasi tasarımlarının selameti uğruna sadece ateşkes halinin uzatılmasından başka bir anlam taşımayan, bildik bir ‘mahalli’ taktik midir?